Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Gecenin bir kısmında O’na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O’nu tesbîh et! Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyor, istiyor ve tercih ediyorlar da önlerindeki çetin bir günü (âhireti) ihmal ediyorlar.” (İnsan, 26-27) Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular: “Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o sizden önceki sâlih kimselerin âdetidir. Şüphesiz gece ibadete kalkmak, Allah’a yakınlıktır. (Bu ibadet) günahlardan alıkoyar, hatalara keffâret olur ve bedenden dertleri giderir.” (Tirmizî, Deavât, 101/3549) Seherleri teheccüde kalkanları Rasûlullah da sevmektedir. Bunu da şu rivâyetten anlamaktayız: Hz. Âişe vâlidemize: “–Rasûlullah, insanlardan en çok kimi sever?” diye sordular. Âişe (ra): “–Fâtıma’yı!” dedi. “–Ya erkeklerden?” denildi. Bu sefer Hz. Âişe (ra): “–Onun kocasını!” dedikten sonra çok mühim bir noktaya dikkat çekerek şöyle devam etti: “–Bildiğim kadarıyla o, çok oruç tutan ve çok gece namazı kılan bir kişidir.” (Tirmizî, Menâkıb, 60/3874) Geceleri Allah için namaz kılan kimselerin, cennete gireceğini haber veren şu rivâyet de oldukça mühimdir: Rasûlullah (sav): “–Cennette birtakım köşkler vardır. (Şeffaflık ve güzellikleri sebebiyle) dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür” buyurmuştu. Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp: “–Bu köşkler kimler içindir ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordu. Fahr-i Kâinât Efendimiz: “–Sözünü güzel ve hoş söyleyen tatlı dilli, yemek yediren, oruca devam eden ve gece herkes uyurken Allah için namaz kılan kimseler içindir!” buyurdu. (Tirmizî, Birr, 53/1984)