Furkan Suresi Fazilet ve Sırları

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Eylül tarafından 10 Şubat 2014 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Furkan Suresinin Fazilet ve Sırları

    Furkan sûresi, Allah Azze ve Celle'yi tanıtarak başlar ve bize ona şükretmeyi öğütler. İdeâl Mü'minlerin özelliklerini ayrıca onlara bağlı duâ örnekleri sunar. Duanın, kulu Allah katında farklı hale getireceği vurgusuyla son bulur.Sûre, Allah Azze ve Celle'nin yüceliğini, evrendeki hükümranlığının mutlaklığını ve onun her çeşit eksiklikten uzak olduğunu ifade eder. Kur’an’ın ilahî kaynaklı oluşunu belirten ve Hz. Muhammed Aleyhi salatu vesselam’ın hak peygamber olduğu konusundaki kuşkuları reddeden açıklamalar yapar. Ortaya konan delillere rağmen bu gerçekleri inkar edenlerin, inat ve inkarları yüzünden ahirette karşılaşacakları sonuç hakkında bilgiler vererek uyarılarda bulunur.
    Surede özellikle Hz. Muhammed Aleyhi salatu vesselam’in peygamberliğini inkar edenlerin, onun beşeri sıfatlara sahip olduğunu ileri sürerek bu durumu kendisi için bir kusurmuş gibi değerlendirmeleri eleştirilir. Surede Hz. Muhammed Aleyhi salatu vesselam için bir teselli olması maksadıyla geçmiş peygamberlerin de bu tür düşmanca davranışlara maruz kaldıklarına dair örnekler verilir.
    Allah’ın yaratıcılığı ve evren üzerindeki hakimiyetini konu alan ayetlerin ardından, Allah’ın has kullarının iman, ibadet ve ahlaka dair güzel hasletlerinden örnekler verilir. Onların ahirette elde edecekleri mutluluktan söz edilîr.

    Müşrikler, Hz. Muhammed Aleyhi salatu vesselam’in sıradan insanlarda görülen özellikleriyle peygamber olamayacağını iddia ediyor, kendisine inanmaları için yanında bu tür beşeri özellikler taşımayan bir melek bulunması gerektiğini söylüyorlardı. Ayrıca genellikle yoksulluğun hüküm sürdüğü Mekke şartlarında, kendilerinden farklı olarak Rasûlullah’ın krallar gibi özel hazinelere sahip olması gerektiğini savunuyorlardı. 10. ayet, Yüce Allah’ın dilerse Rasûlüne maddî nimetler anlamında onların söylediklerinden daha güzel şeyler vereceğini, bunu önleyebilecek hiçbir gücün bulunmadığını belirtir. Allah, son elçisine vahiy ve nübüvvet kapılarını açmış, bir süreliğine dünyalık nimetleri kısıtlamıştır. Bu, Allah’ın bir takdiridir. Kim için neyin hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Bu sebeple Mekkeli putperestlerin kanaatlerinin aksine insanlar, dünyada sahip oldukları maddi nimetlerin çokluğuna göre değil; iman, ilim, ahlak ve davranış yönünden ulaştıkları manevi mertebelerine göre değerlendirilmelidir.

    Surenin burada bize verdiği mesajlardan biri de şudur: Bir kişinin ileride nasıl bir konuma ulaşacağını Allah’u Teala'dan başkası bilemez. Anlık görünümler veya olaylardan hareket ile, insanları değerlendirmek ve yargılamak doğru değildîr.