Fitreyle (fıtır sadakası) kimler yükümlüdür? Fıtır sadakasının dinen gerekmesinin vacib sebebi, ile ilgili hadislere dayanılarak “sağ olarak Ramazan bayramına kavuşmuş olma” şeklinde belirlenmiştir. Hanefi mezhebinde ihtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak zekat nisabı kadar malı, parası bulunan her hür Müslümanın fitre vermesi vacip olur. Zekat zenginin de servetin üzerinden sene geçmesi gerekirken, fitre zengininde sene geçmesine gerek yoktur. Diğer mezheplerde ise zengin fakir her Müslüman fitre ile yükümlüdür. Ramazan bayramı sadakası olarak tabir edilen “zekat’ul-fıtır” ya da “yalnız fıtır” yaratılış şükranesi olmak üzere sevap kazanmak amacıyla verilir. Fıtır fitre sadakası hicretin ikinci yılında zekat farz olmadan önce vacib olmuştur. Tüm Müslüman ve asıl ihtiyacından fazla nisap miktarı bir mala sahip olan kişilerin vermesi gerekir. Burada akıl ve büluğ şart değildir. Akıl hastalarının ve delilerin velileri onların mallarından fıtır sadakasını verebilirler. Ramazanda oruç tutmamış olanlar da fıtır sadakası verirler. Yurtdışında yaşayan bir kimse fitresini yaşadığı ülkede açıklanan rakamlara göre verir. Fıtır sadakası, zekat gibi malın değil, başın zekatıdır. Bunun içinde asıl ihtiyaçlardan fazla olan malın artıcı olması, üzerinden de bir yılın geçmesi ve ticaret malı olması şart değildir. Bayram sabahı nisaba malik olan kişiye bile fıtır sadakası vaciptir. Fıtır sadakası vacip olduktan sonra telef olsa yine fitre vermek gerekir. Bu miktar bir mala sahip olan bir kimse kendisi için, baliğ olmayan malsız çocukları için, hizmetinde bulunanlar için, fıtır sadakasını vermesi vaciptir. Hanımı ve büyük çocuğunun fitrelerini vermesi üzerine vacip değildir. Ancak yanında bulunan büyük çocuğunun ve hanımının fitrelerini kendilerine sormadan verebilir. Malı olan küçük çocuğun fitresi ise yine kendi malından verilir.