Fesleğenin bilinmeyen yönleri Akdeniz mutfağında bol bol tüketilen ve yemeklere lezzet katan fesleğen, insan sağlığını da olumlu etkiliyor. Fesleğen tüketiminin; kalp sağlığına, ödemlere, DNA hasarına iyi geldiği, gündelik stresle bile savaştığı biliniyor Fesleğen, öncelikle bir aroma artırıcı olarak bilinmesine rağmen genel sağlık ve birçok hastalıkla savaşta da önemli bir bitkidir; anti-inflamatuar, antibakteriyel ve anti-stres özellikleri bulunur. Doğru bir fesleğen seçimi için, öncelikle yapraklarının taze görünümlü, parlak ve yeşil olmasına dikkat edilmelidir. Yaprakları koyu, lekeli, kesik, yırtık ve sararmış olan fesleğenler tercih edilmemelidir. Fesleğen, buzdolabında veya dondurucuda saklanmalıdır ve organik olduğundan emin olunmalıdır. Fesleğen, kuru ve serin yerde olmak şartıyla altı ay boyunca muhafaza edilebilir. Özellikle tazesi çok yararlı olmasına rağmen, kurutulmuş olarak tüketilen çayının da sayısız faydası bulunur. DNA Hasarıyla Mücadele Yunanca'da 'kraliyet' anlamına gelen, binlerce yıldır bir bitkisel ilaç olarak kullanılan fesleğen, günümüzde de en yaygın sağlık sorunlarıyla mücadele yollarından biri olmaya devam ediyor. İçerdiği yüksek antioksidan yağları, K vitamini ve ağır miktarda kalsiyum ile besin değeri açısından çok zengin olan fesleğen; DNA hasarına karşı mücadelede son derece etkilidir. Fesleğen, reyhan ve nane benzeri yapraklar; beta-kariyofilen içerir. Beta-kariyofilen de; artrit ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili bir maddedir. Fesleğenin en büyük faydalarından biri, kişiyi DNA hasarından korumasıdır. Yani, genetik bilginin depolanmasını korumaya yardımcı olur. DNA; kromozom olarak adlandırılan işlevsel birimlerdir. Kromozomlar, hücre içinde genetik değişimlere uğrayabilir ve kanserin büyümesine bağlı DNA mutasyonlarına veya serbest radikallerin aktivasyonuna neden olabilir. Ödeme Karşı Etkili Fesleğendeki suda çözünen flavonoidler (orientin ve vicenin) radyasyona karşı hücresel düzeyde koruma sağlamaktadır. Yapılan çalışmalarda fesleğenin, patojen bakterilerin büyümesini engellediği de görülmüştür. İranlı bilim adamlarının yaptığı bir çalışmada da fesleğendeki yağların insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu ortaya çıkmıştır. Journal Physicology ve Biochemistry dergisinde yayınlanan bir başka araştırmaya göre ise fesleğenin, akciğer enfeksiyonları ile ilişkili bakterilerin büyümesini kısıtladığı ortaya çıkmıştır. Malezya'da University Science of Malasia'da fareler üzerine yapılan bir çalışmada ise fesleğenin ödeme karşı etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Fesleğenin; hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucu, akciğer ve kolon kanserlerinde tümör erimesini sağladığı ve immün yetmezliğini ortadan kaldırdığı da bilinmektedir. Kalp Sağlığı İçin Son Derece Yararlı Magnezyum ve beta-karoten açısından zengin olan fesleğen, kalp sağlığı için çok önemlidir. Araştırmacılar, yüksek antioksidan içeriği nedeniyle fesleğenin kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkisi olduğunu belirtmişlerdir. Yapılan araştırmalarda; fesleğen yaprağı ekstresinin, yüksek kolestrolü düşürdüğü gözlemlenmiştir. Ayrıca fesleğenin, yüksek total kolestrol ve LDL kolestrol gelişimini de engellediği saptanmıştır. Ölüm Oranını Düşürüyor Netherlands National Institute for Public Health tarafından yapılan araştırmada; 15 yıl boyunca C vitamini kullanan ve fesleğen tüketen 65 yaş ve üzeri erkeklerde kalp hastalığı ile ölüm arasındaki ilişki değerlendirilmiş, yaş ve sigara dikkate alındığında, kalp hastalığından ölüm oranının yüzde 20 civarında azaldığı görülmüştür. Diyabetle Savaşıyor Fesleğen, diyabetle savaşta da etkilidir. Hindistan'da yapılan bir araştırmada; iki tip diyabeti olan 40 hastaya günde bir toz kurutulmuş fesleğen yaprağı verilmiş ve sonucunda da açlık ve tokluk kan şekerlerinin düştüğü görülmüştür. Strese Karşıda Kullanılabilir Stresli bir hayat süren, kronik stres ve stres anksiyeteye bağlı bozukluklar yaşayan hastaların rahatsızlıklarıyla mücadelede de fesleğenin çok etkili olduğu biliniyor.