Fecr ne demektir? Kur'an'da 89. sureye isim olan bu sözcüğün; tan yerinin ağarması, şafağın sökmesi ya da karanlığın son bulması ve yerini aydınlığa terk etmesi gibi anlamları vardır. Mecaz olarak fecr "insan ruhunun dirilişini veya uyanışını, cehaletin ve küfrün karanlığından sıyrılarak imanın aydınlığına kavuşmasını" sembolize eder. Bu anlamda, karanlığın mahvolup insan kalbinin iman nuruyla ışımasına, insan gönlündeki fecrin doğuşuna delalet etmektedir. Karanlığın sökülmeye başlaması, içeriden doğup genişleyecek olan güçlü cevhere sahip bir aydınlık hareketine bağlıdır. Karanlığı kendi kaynağında vurabilmek için, doğuş hareketinin bu cevherde zuhur etmesi gerekir. Dışarıdan tutulacak projektörlerin karanlığın cevherine sızma ihtimali yoktur. Zira harici projektörler, karanlığın sadece dışa bakan yüzeyini, yani kabuğunu ışıtabilir. İman küfrün hakim olduğu gönüllerde rabbani bir doğuşu temsil eder. İman gerçekte, gönülleri çepeçevre sarmış olan zilleti paramparça ederek doğan ilahi aydınlığın bir tezahürüdür. İşte gecenin karanlığını yırtmaya başlayan bu şafak harekatı, mü'minler için her sabah yeni bir bilinçle donanmaları gerektiğine de işaret eder. Sabah namazında kıyama durmak, bu şafak harekatının bir parçasıdır.