- Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz. - Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim. - Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım. - Ben dahi kabul ettim ki, Galatalıların ayinleri ve erkânları ne vechile olageldiyse, yine aynı üslûpla devam etsin. - Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. - Allah bu milleti elli yıldan fazla rahata koymasın, alıştırmasın. - Sizlere tutsakları ve hazineleri bıraktım, ama anıtlar yalnız bana aittir. - Ceneviz tüccarları serbestçe gezip ticaret yapabilirler. Yeniçeri ordusuna katılmak üzere, çocuklarını almayacağız. Dinimizi kabul etmeyenlere karşı aslâı cebir kullanmayacağız. -Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir - Kent benimdir, lakin tutsakları ve ganimetleri size bağışlıyorum. Ülkemin sancakları pek çoktur. Konstantiniyye surlarına çıkacak yiğite en zengin, en güzel eyaletlerin beyliğini vereceğim ve hayal edemeyeceği kadar çok ihsana boğacağım. - Külliyemde inşa ettirmiş olduğum imarethanede şehit askerlerimizin aileleri ve şehrin fukaraları yemek yiyeceklerdir. Yemek yemeye ve almaya teşrif etmeyen olursa, görevli zatlar yemekleri hava aydınlanmadan, kimsenin sokaklarda olmadığı zamanlarda, kapalı kaplarla evlerine götüreceklerdir. - Bütün dünyaya ilan ediyorum ki, Bosnalı Fransiskenler himayem altındadır. Hiç kimse ne bu insanları nede onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin. İmparatorluğumda huzur içerisinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen kullar, özgür ve güven içerisinde hayatlarını sürdürsünler. Ne saltanat eşrafından, ne vezirlerden, ne hizmetkarlardan, ne de Devlet-i Aliyye vatandaşlarından hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir. Hiç kimse bu insanların hayatlarına, mülklerine ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin ve tehlikeye atmasın. Hatta bu insanlar başka diyarlardan devletime birisini getirirse onlarda aynı haklara sahiptir. - Kayserlerin sarayına örümcekler ağlarını örmüşler, Efrasiyab'ın kulelerinde bir baykuş ötüyor.[5] Galata'yı gören, gönlünü cennetin en gizemli bahçesi Kevser'e bile bağlamaz. - İtalyanlarla aynı kökten olduğumuz ve onlar gibi, Rumlardan, Hektor'un kanının intikamını almaya hakkım olduğu halde, İtalyanların bana düşmanca davranmalarına ve Rumları bana karşı kışkırtmalarına hayret ediyorum. - biz İslamiyetin kılıcını elimizde tutarız. Ancak bunca zahmet karşılığında gazi ünvanını elde edemeden ölürsem Allah ve Peygamber'in katında yüzlerine nasıl bakarım? - Osmanlı illerini yağmalayan Uzun Hasan'a gönderdiği mektup Beyine söyle, bu tavuklar nasıl ki bir çuval darıyı anında yedilerse, yeniçerilerim de savaşmaya değil, keçi otlatmaya alışık olan adamlarına böyle davranacaklardır. - Din ile imanın akıl ve anlayışını sıkı tutmak gerekir. Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kâfir hemen! - Yunanlıların dehası mülkünü ganimet olarak eline geçiren Turahan'ın oğluna din ve devlet ne kadar şükran borçludur - Kartal yavrularını korumak için ne güzel bir yuva yapmış (İşkodra kalesini gördüğünde) - Allah beni bu şehrin halkının dostu olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarını yendik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Makedonyalılar, Teselyalılar ve Moralılar ele geçirmişlerdi. Bunların biz Asyalılara karşı kötü davranışlarının intikamını aradan birçok devir ve yıllar geçmesine rağmen onların torunlarından aldık - Şeyhim Akşemseddin Hazretleri ile beraber yaptığım zikrin lezzetine dünyaları bile değişmem. Eğer şeyhim izin verseydi zikir yolunu tercih eder, saltanatı terk ederdim. - İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, kim bu vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister ya da onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen laneti onun ve onların üzerine olsun, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allah’ın azabı onlaradır. Allah işitendir, bilendir.