Fakirliğin Ahiretteki Dereceleri

Fakirliğin

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
Kıyamet gününde dünyada fakirlik içinde yaşamış bir kul getirilir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur: İzzetim ve celalim hakkı için seni dünyadan mahrum etmem katımda kıymetsiz olduğundan değildir. Ancak bugün senin için hazırladığım şu ihsanlar ve faziletlere ermen içindir.Ey kulum mahşer meydanında şu saflar arasında çık sırf benim rızam için seni yediren ve giydirenlere bak onun elinden tut muhakkak onu sana bağışladım.buyurmuştur.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: Her şeyin bir anahtarı vardır. Cennetin anahtarı da yoksulları ve sadık ve sabır ehli fakirleri sevmektir. Onlar kıyamet gününde Cenab-ı Hakkın ihsan ettiği tahtlara oturacaklardır.

"Cennet sultanları fakirlerdir." (İbni Mace)

"Fakirlik, dünyada mümine hediyedir." (Taberani)

"Fakir, Allahü teâlânın dostudur." (Deylemi)

"Ceba-ı Hakkın takdirine razı olan fakirden üstünü yoktur." (İ.Gazali)

"Ya Rabbi, fakir yaşayıp, fakir olarak ölmeyi ve fakirlerle haşrolmayı nasip eyle!" (Buhari)

"Yoksulları doyurun, Çünkü kıyamette onların üstünlüğü olacak, dünyada iken, bir hatadan dolayı nasıl birbirinize özür dilediyseniz, şimdi de fakirlerden özür dileyin," (Ebu Nuaym)

Dahhak (r.anh) şöyle buyurdu: Bir kimse bir çarşıdan geçer de orada canının çektiği bir şey görür, almaya gücü yetmez ve mükafatının Allah'tan bekleyerek buna sabrederse, onun sabrı ve kanaatı, Allah yolunda infak edeceği bir dinardan daha hayırlıdır.