Ezanı rüyasında gören kimdir? Abdullah İbni Zeyd (r.a) "Sahibü’l-Ezan" lakabıyla tanınan bir sahabi… İslamın şiarı, en büyük alameti olan "Ezanın" okunuşunu rüyasında öğrenen bir yiğit… Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) ezan ile ilgili hadis-i şerifi rivayet etmekle meşhur olmuş bir iman eri… Abdullah İbni Zeyd, Medine’li olup Hazrec kabilesine mensuptur. Akabe’de Allah Resulüne (s.a.v)’e biat ederek İslam’la şereflenen Medine’li ilk Müslümanlardandır. Babası Zeyd İbni Sa’lebe’dir. İki Cihan Güneşi Resul-i Ekrem Efendimiz Medine-i Münevvere’ye teşrif ettiğinde, Ensar ile muhaciri birbirleriyle kardeş ilan etti ve sonra ashabıyla birlikte İslamın ilk müessesesi olan mescidi inşa etti. Hicretin ilk senesinde “Mescid-i Nebevi” tamamlandıktan sonra Müslümanların ibadete nasıl çağrılacağı konusu gündeme gelmişti. Namaz vakitleri nasıl duyurulacaktı? Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) bu konuda ashabının fikirlerini almak üzere onları topladı ve istişarede bulundu. Onlara ibadet vakitlerini insanlara duyurmak için ne yapılması gerekli geldiğini ve Müslümanların cemaate, camiye nasıl çağrılması gerektiğini sordu. Namaz vaktinin girdiği nasıl ilan edilmeli? Diyerek ashabına sorular yöneltti. Teker teker onların görüşlerini aldı. Herkes bir fikir beyan ediyordu. Kimi namaz vakti cami üzerine bayrak dikelim dedi. Kimi çan çalalım, boru öttürelim dedi. Kimisi de ateş yakalım dedi. Resul-i Ekrem (s.a.) Efendimiz bu görüşlere iltifat buyurmadı. Çan çalma hristiyanların, boru sesi yahudilerin, ateş yakmak da mecusilerin adetleriydi. Bu sebeple bu görüşler hüsnü kabul görmedi. Edasıyla, sedasıyla ve manasıyla gönüllere hoş gelecek, kulakları okşayacak ve imanları coşturacak bir çare bulunmalıydı. Bir müddet sabredilmeliydi. Allah Azze ve celle her şeye kadirdi. Görüşler henüz bir fikir üzerinde birleşemeden toplantı dağıldı. Müzakereler birkaç gün devam etti. İlk ezan rüyası Abdullah İbni Zeyd (radıyallahu anh) bir gece rüyasında değişik kelimelerle bir takım sözler duydu. Bu işin gerçekleştiğini gördü ve sabah erkenden Resul-i Ekrem Efendimizin (s.a.v) huzuruna geldi ve rüyasını heyecanla anlattı. Rüya şöyle idi: Üzerinde iki kat (alt ve üst) yeşil elbise bulunan biri yanıma geldi. Elinde bir de nakus (çan) vardı. Ona: Elindeki çanı satar mısın?” dedim. O da: “Ne yapacaksın?” diye sordu. Bende: “Namaz vakitlerini bildirmek için çalacağım” dedim. O kişi bana: “Ben sana daha hayırlısını tarif edeyim.” dedi. Kıbleye karşı durdu ve yüksek sesle “Allahu Ekber” diye başlayarak ezanı bütünüyle okudu. Sonra biraz durdu; ezan cümlelerini bir daha okudu. Aynı kelimeleri tekrar etti. Sonuna doğru iki defa “Kad kametis salah” dedi. Bu cümleyi ilave etti. Abdullah ibni Zeyd (radıyallahu anh) bu şekilde rüyasını anlatınca Allah Resulü (s.a.v) Efendimiz: “Bu sadık bir rüyadır. Hak, gerçek bir rüyadır. Onu Bilal’e öğret. Onun sesi seninkinden daha gürdür.”buyurdu. Ezan’da geçen, cümleleri, sözleri Bilal (radıyallahu anh)’a öğretmesini duyurdu. O da Bilal (radıyallhu anh)’e aynı kelimelerle bugün okunmakta olan ezanı öğretti. İlk ezanı kim nerede okumuştur? Bilal-i Habeşi (radıyallahu anh) mescidin yakınında bulunan yüksek bir yere çıktı ve ilk ezanı okudu. Hz. Ömer (radıyallahu anh) ezan sesini işitince koşarak Ressul-i Ekrem Efendimiz'in (s.a.v) huzuruna geldi ve: “Ey Allah’ın Rasulü! Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah için, onun gördüğünün aynısını ben de gördüm. Ama bu benden önce geldi.” dedi. Bu kelimeleri aynen rüyasında duyduğunu söyledi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (s.a.) Efendimiz: “Allah’a hamdolsun hakkı bildirdi.” buyurdu. İki ashabının rüyalarının aynı olmasından dolayı Allah Azze ve celle'ye hamdetti. Böylece kıyamete kadar devam edecek olan ulvi bir davet şekli meydana geldi. Bu şeref Abdullah İbni Zeyd (radıyallahu anh) için büyük saadet oldu. Bundan sonra “sahibü’l-ezan” diye şöhret buldu. Ne güzel ahlak-ı hamide!.. İstişare!.. Müzakere!.. Fikrini almak!.. Fikrini sormak!.. İslam’ın şiarı, en büyük alameti ezan konusunda bunu tatbik etmek… Değişik fikirlerden rahmet beklemek… Hepimize en canlı örnek… Ne rahmet!.. Ne bereket!.. O, hicretin ikinci yılında Bedir muharebesine iştirak etti. Büyük kahramanlıklar gösterdi. Mekke fethi günü Hazrec kabilesinin Haris oğulları kolunun bayrağını taşıdı. Veda Haccında bulundu. Hac esnasında elinde bulunan hayvanlarını fakirlere sadaka olarak dağıttı. Kendisine sadece bir kısrak koydu. Cömertti. Kendisi sıkıntı ve zaruret içinde yaşamayı tercih eder, mallarını Allah yolunda infak ederdi. REsul-i Ekrem Efendimiz'den (s.a.v) ezan hadisini rivayetiyle tanınan Abdullah İbni Zeyd (radıyallahu anh) altı hadis-i şerif rivayet etti. Hicretin 22. senesinde Hz. Osman (radıyallahu anh) devrinde 64 yaşlarında iken Medine’de vefat etti. Cenaze namazını halife Hz. Osman (radıyallahu anh) kıldırdı. Allah Azze ve celle'den şefaatlerini niyaz ederiz. Amin.