Ramazan ayı hikayeleri Ayeti Kerimenin İndirdiği İftar Hz. Hasan vede Hz. Hüseyin küçük yaşta hastalanırlar. Hz. Ali ile Hz. Fatıma çocuklar iyi olunca, ikisi de oruç tutar. 1.gün, iftar için hazırladıkları yemeği, o esnada kapılarına gelen yetimlere vererek, iftar etmeden, 2. günün orucuna başlarlar. O akşam iftarlığını da, yine o saatte kapıya gelip, Allah için bir şey verin! diyen fakir ve miskinlere verdiler. O gece de, iftar etmeden, 3. günün orucuna başladılar. O akşam dahi, kapılarına gelen esirleri boş çevirmemek için iftarlıklarını bunlara verdiler. Bunun üzerine, Ayet-i Kerime indi. Ayet-i Kerimenin Meal-i Alisi şöyledir: "Bunlar, adaklarını yerine getirdiler. Uzun ve sürekli olan kıyamet gününden korktukları için, çok sevdikleri ve canlarının istediği yemekleri miskin, yetim ve esirlere verdiler. Biz bunları, Allahu Teala'nın rızası için yitirdik. Sizden karşılık olarak bir teşekkür, bir şey beklemedik, bir şey istemeyiz dediler. Bunun için, Cenab-ı Hak, onlara Şarab-ı Tahur içirdi." (İnsan, 7-9, 21) Beşikte Oruç Abdulkadir Geylani Hazretleri, henüz 2-3 aylıkken görülen kerametlerini annesi söyle anlatır: "Oğlum henüz birkaç aylıktı. Mübarek Ramazan ayı geldi. 1. gün şafak söktükten güneş batıncaya kadar bütün gün hiç süt emmedi. 2. gün de ayni durum tekrar edince anladım ki Abdulkadir oruç tutuyor. 2.sene Şaban ayının sonuna doğru hava fazla bulutlu olduğu için halk Ay'ı göremedi. Ramazanın başlama tarihini tespit edemediler. Abdulkadir'in bu meziyetini bilenler hemen annesinin yanına gidip onun süt emip emmediğini sordular. Gerçekten o gün Abdulkadir şafaktan beri süt emmemişti. Daha sonra o günün ramazanın birinci günü olduğu anlaşıldı. Beşikteyken oruç tuttuğunu şu beyit ile dile getirir. "Başlangıcım şöyleydi, dillerde söylenirdi. Beşikteyken oruçtum, bunu herkes bilirdi. Allah ona ayağını veli kullarımın omuzlarına koy derken sebebi bu olsa gerek ...