Eş Olarak Hz. Muhammed (s.a.v) Nasıl Biriydi

Eş Olarak Hz. Muhammed (s.a.v) Nasıl Biriydi

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), her alanda olduğu gibi aile hayatında da örnek bir kişiliğe sahipti. O, iyi bir eşti. Peygamberimiz (s.a.v.), eşlerine her zaman sevgi ve saygı gösterirdi. Eşleriyle ilişkilerinde son derece nazik, saygılı, anlayışlı ve hoşgörülüydü. Resulullah (s.a.v.) eşlerinin görüşlerine değer verir, önemli konularda onlara danışırdı. Örneğin, kendisine ilk vahiy geldiğinde, yaşadığı kaygıları önce eşi Hz. Hatice (r.a.) ile paylaşmıştı. Eşi de onu teselli edip sakinleştirmişti. Hz. Peygamber (s.a.v.), 628 yılında umre yapmak ve Kâbe’yi ziyaret etmek amacıyla yola çıkmıştı. Hudeybiye denilen yere geldiklerinde Allah Resulü (s.a.v.), ashabına kurbanlarını kesmelerini söyledi. Ancak onlar, kurbanlarını kesmekte biraz ağır ve isteksiz davrandılar.
Çünkü Hudeybiye Antlaşması’nın imzalanmasından dolayı kırgın durumdaydılar. Peygamberimiz (s.a.v.) bu duruma üzüldü. Durumu, eşi Ümmü Seleme (r.a.) ile paylaştı. Ümmü Seleme (r.a.) de ne yapması gerektiğine ilişkin düşüncelerini Peygamberimizle (s.a.v.) paylaştı. Hz. Peygamber’e (s.a.v.), “Ya Resulallah! Sen kalk, kurbanını kes. Onlar da seni görüp yaptığını yapacaklar ve kurbanlarını keseceklerdir.” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) onun görüşü doğrultusunda hareket etti ve kurbanını kesti. Sahabiler de onu görüp kurbanlarını kestiler.

Hz. Peygamber (s.a.v.) eşlerini sever ve onlara olan sevgisini açığa vurmaktan, ifade etmekten çekinmezdi. Örneğin, bir gün Amr b. As (r.a.), Peygamberimize (s.a.v.) sordu: “Ya Resulallah! En çok kimi seviyorsun?” Hz. Peygamber (s.a.v.), “Aişe’yi.” diye cevap verdi. Hz. Muhammed (s.a.v.) eşleriyle ilgilenir, onlara zaman ayırırdı. Eşleriyle konuşur, sohbet eder, onların hâl ve hatırını sorardı. Allah Resulü (s.a.v.), eşlerine asla kötü davranmaz ve şiddet uygulamazdı. Eşlerine kötü davrananları, onlara şiddet uygulayanları uyarırdı. Bir keresinde şöyle buyurmuştu: “Yediklerinizden onlara (eşlerinize) da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, onları dövmeyin ve kötülemeyin.”(Ebu Davud, Nikâh, 40-41.) buyururdu. “...Dikkat edin! Sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır...” (Tirmizî, Radâ, 11.) buyurarak da kadınların haklarına saygılı olunması konusunda insanları uyarırdı.

Peygamberimiz (s.a.v.) eşleriyle iyi geçinirdi. Onlarla zaman zaman şakalaşırdı. Örneğin, bir keresinde Hz. Aişe (r.a.) ile yarış yapmış ve yarışı Hz. Aişe (r.a.) kazanmıştı. Aradan bir süre geçince tekrar yarış yaptılar. Biraz kilo alan Hz. Aişe (r.a.) bu yarışı kaybetti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.), “Bu, önceki yarışın karşılığıdır.” diyerek onunla şakalaştı. Hz. Muhammed (s.a.v.), ev işlerinin yapılmasına yardım ederdi. Kendi işini kendisi görmeye önem verir, ailede işlerin kadınlara yüklenmesini hoş görmezdi. Hz. Aişe (r.a.), kendisine sorulan “Resulullah evinde neler yapardı?” sorusuna şu cevabı vermiştir: “O, herkes gibi bir insandı. Elbisesini temizler, koyunları sağar ve kendi ihtiyaçlarını kendisi görürdü.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, C 6, s. 256.)