Er-Rauf Esması İle Hakka Münacat En yüce merhamet senin, en ulu devlet senindir, Şükür sana, minnet sana; çünkü her nîmet senindir. Cümle ananın şefkati, şefkatinden zerre değil; er-Raûf'sun yâ İlâhî; kemâl-i re'fet Yârabbi... Anlayana her gecen Kadir gecesi, Senindir Yâ İlâhî, merhametin en yücesi Nice ana çoğu zaman ulaşmazken evlâdına, Sensin ulaştıran Yârab, kullarını maksadına... Nice seven, sevdiğini getirmezken bile yâda, Sen ki, sevdiğin kuluna olursun şefkat deryası, Esirgemezsin sevgini her iki dünyada... Bin çerâğ aydınlanır kulun "Allah" sesinde, Sararsın Allah diyeni şefkatin zirvesinde... Annelere şefkati ihsan eyleyen sensin, Sevgisiz kalanları sevginle besleyensin... Sevda olup, buhur buhur gönüllere dolan sensin, Sevdiğin kula serapa sevda olan sensin... Düşerse toprağına sevdanın bir zerresi, Bin sene sermest döner İlâhî yer kürresi... Sevdaya lezzet verensin ballar gibi petek petek, Yârabbi ne bahtiyarlık senin sevdiğini sevmek... Şefkatin ve sevgilerin Ana kaynağı sensin tek, Sevgindir rengârenk açan çiçek çiçek... Ne bahtiyar kullarındır Erenler rif atine, Ne mübarek kullarındır Yârabbi, Nail olanlar senin erilmez şefkatine... Sen ki lûtfeyledin bize bu en güzel dini, Sen ki aşikâr eyledin hükmünle kendini, Yârab, bu gafleti, bu öfkeyi, bu kini Üzerimizden lûtfunla zail eyle, Senindir merhamet, senindir kemâl-i re'fet, Bizi her dem İlâhî dergâhına mail eyle; er-Raûf vasfınla Yârab, şefkatine nail eyle...