En-Nur İsminin fazileti Nur, iki biçimde tanımlanabilir. Birisi maddi olanıdır. Biz bu nurla (ışıkla) görürüz. En başlıca kaynağı güneştir. Ayrıca evimizi, sokağımızı aydınlatan ışık da bu nurdandır. Bu nur olmasaydı dünyamız kapkaranlık kalacaktı. Allah’ın (c.c.) pek çok ayeti, güzel ismi göz duyu organına hitap etmektedir. Demek ki bu nur olmasaydı çok cahil kalacaktık. Diğer nur manevidir. Bu da maddi nur kadar önemlidir. Hatta maddi nurdan daha önemlidir. Zira bununla da gönül dünyamız aydınlanır. İmanımız gerçekleşir, güçlenir. Nasıl görme engelli insanlar bir şey göremezlerse iç dünyaları kör olanlar da imanın esaslarını kavrayamazlar, inkar ederler. Bir insanın bu dünyada gözlerinin görmemesi bir ömürde gerçekleşir, son bulur, ama manevi körlük ebedi hayata mal olabilir. Şu ayet-i kerime manevi körlerin ahiretteki durumlarına işaret etmektedir: “Ama kim Benim zikrimden yüz çevirirse, kitabımı dinlemez ve Beni anmaktan gaflet ederse ona dar bir geçim vardır. Ayrıca Biz onu kıyamet günü kör olarak diriltir, duruşmaya getiririz. ‘Ya Rabbi,’ der, ‘ben gözleri gören biri olduğum halde neden beni kör olarak dirilttin?’ (Allah) Buyurur ki: ‘Bu böyledir, nasıl ayetlerim sana geldiğinde sen onları unuttuysan bugün de sen böyle unutulur, bir kenara atılırsın.’ ” Çoğu İslam bilgini imanı tanımlarken onu gönülde doğan bir nura benzetir. Allah (c.c.) da Kuran-ı Kerim’de iman ve hidayeti böyle tanıtmaktadır: “Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz, insanlar arasında yürümesi için nur verdiğimiz kimse, içerisinden çıkamayacağı karanlıklarda kalan bir kimse gibi midir? (En’am suresi, ayet 122)”, “Allah bir kimsenin kalbini Müslümanlık için açarsa o Rabb’inden verilen bir nur üzerinde değil midir? (Zümer suresi, ayet 22)” Allah (c.c.) Kuran-ı Kerim’i de nur olarak adlandırmıştır: “İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Halbuki sen daha önce kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Lakin Biz onu kendisiyle kullarımızdan dilediğimizi hidayete erdirdiğimiz bir nur kıldık (Zuhruf suresi, ayet 52).” Kuran-ı Kerim okununca ortaya nur çıkmaya başlar. Bunu gönül gözü açık olanlar, veliler ifade etmişlerdir. Bu nur ruhu rahatlatır. Okuduğunu bilmese de Kuran-ı Kerim bu nurla anlamını gizlice okuyan kişinin ruhuna hikmet suretinde verir. Mümin insanın arifliği bu yolla oluşur. Yani Kuran-ı Kerim’in nuru hem ruhu etkiler hem de yüzde kendisini aşikâr eder. "Alemleri nurlandıran." Bu mübarek ism-i şerifin özellikleri: "Yâ Nûr" ism-i celiline devam edenlerin yüzleri ve kalpleri nurlanır.Karanlık bir yerde kendisinden geçinceye kadar "Yâ Nûr" ism-i celilini zikreden kimse, ilahi nurları müşahede etme imkanına kavuşur. Kalbi nur ile dolar. Kararmış kalpleri aydınlığa kavuşturur.Kim Nûr Suresi'ni (7), bu ism-i şerifi de (1000) kere okursa kararmış kalbi nurlanır.Adedi (256)'dır. Erkekler için saati Müşteri, kadınlar için Güneştir. Dileklerin husulü için bu saatlerde okunmalıdır. Bu mübarek ismi şerifi yazarak suyunu içenlerin kalpleri nurlanır.Şaşkınlık içinde bulunan, yolunu şaşıran bir kimse sadakatla bu ismi celili (256) defa okursa maksadına ulaşır.