El-Melik Esması İle Hakka Münacat Yarabbi sensin Yaratan, yön verensin gökle yere, Veyl ona ki "mülk benimdir" der göğsünü gere gere, Görünen ve görünmeyen cümle mülkü yönetensin; Melik-i hakiki sensin, hükmedensin alemlere... Yarabbi!.. Tasarruf eyleriz verdiğin mülkü, Yarattığın mülk üstünde yaşayanların Ne sonuncusuyuz, ne de ilki. Sahibi sensin mülkün, üzerinde yaşarız biz Otuz sene, altmış sene, seksen sene belki... Sonra dön emrinle döneriz sana, Yatağı mülk değildir ırmağa, çağlayana. Çoğumuz anlamadan bakar gideriz, Bizi bekleyen sona akar gideriz... Hükmetti nice hükümdar verdiğin mülk üstünde, Şimdi kimin başında tac ve samur kürk üstünde?.. Küçücük aklımızın ermediği alemler, Senin mülkündür elbet, Senin yed-i kudretinde gök ve yer, Her gün göçüp gideriz mülkünden birer birer, Yine almayız ibret... Mülk senindir Ya İlahi, Göçerken dar-ül bekaya nakledemeyiz. Uyarız da nefsimize, akledemeyiz... İblisin içimize yaktığı şu külhanda, Kör olur gönül gözlerimiz. Oysa bir yolcu gibiyiz Bir ömürlük konağımız dünya denen şu handa... Kibreder senin verdiğin güce, Kendini dev sanan bunca, cüce, Gezer mülkünün üstünde başı dik. Bilmez ki sensin sahibi alemlerin, Sensin Melik... Sen gazab eylersen bize nereye kaçarız? Mülkünü terkedip gidecek mülk yok, Şüphesiz ki senin merhametin çok, Şu kısacık dünya seferimize Son bulmadan ömre biçtiğin süre; Saadet lûtfeyle mülkünde bize...