El-Mecid Esması İle Hakka Münacat Azamet ve kudretinden yaklaşılamaz yanına, Ta'zîm eder seni yer-gök, övgü yaraşır şanına, el-Mecîd'sin, sahib olan sensin erilmez şevkete; Lûtfedensin kullarının ahvâl-i perişanına... Yârabbi Erişilmez sana Yârab, Cisim yanar celâlinden. Erir, buhar olup uçar, hangi göz bir nebze görse O mübarek cemâlinden... Kimseler yaklaşamaz sana azametinden, Titrer cümle kâinat o İlâhî haşmetinden... Azimuş-şân'sın Yâ Rabbi, Azâmet-şân sana mahsus. Sonsuz kerem, sonsuz ilim, Sonsuz gufran sana mahsus... Hikmetin gafillere çözülmez bilmecedir, Gaflet ile örtülü göze her dem gecedir... Elbette gafil olan sezemez hikmetini, Yine esirgemezsin onlardan nimetini... Her vasfın yücedir Yârab, Senin her adın ulu. Bize şefaatçi kıl Âlemleri uğruna yarattığın Resûl'u... Yönelt yanık gönlümüzü sevgiye, Gerçek lâyık olan sensin Yâ İlâhî övgüye... Sezadır övgülere kudretin ve ihtişamın, Zerre ihtişamın gizli gurubunda bir akşamın... Binbir ümit kanatlanır her sabahın seherinde, Yıldızlar seni zikreder her gece yerli yerinde. Hem yaklaşamayız sana, Azamet ve kudretinden, Hem seni severiz Yârab, Hem korkarız haşmetinden... Şüphesiz sensin yaratan, rızkımızı veren sensin Bizi en gizli ücrada gören sensin, Bizim için nimetini yeryüzüne seren sensin, Vâde dolunca bizleri dalımızdan deren sensin. El-Mecîd sensin İlâhi, senindir kudret ve şân, Tüm övgüler sanadır, kurtulur sana koşan...