El-Baki Esması İle Hakka Münacat Hükmünde devreder her şey; sensin veren, sensin alan, Biter mekân, erir zaman, boyuttan silinir alan, Yoktur varlığının sonu, beka senin ey el-Bâki; Ne yer kalır, ne gök kalır, sensin yalnız bakı kalan. Yârabbi... Hiç kimseye kalmaz dünya, Kalmaz mâlikine mülk. Gelip de gidenlerden ne sonuyuz, ne de ilk.. Ay doğar, dağı döner, Gün doğar, ufku aşar. Can kandili bir nefesle ebediyyen söner, Herkes ömrünce yaşar... Toprağa karışır beden, sana döner son rûh, Tükenir dünya üstünde çağlayıp duran güruh... Ne mekân kalır İlâhî, ne zaman, 3 Döner her şey aslına... Aslımız yokluktur bizim, biliriz; Var ettiğin gibi, bir gün yok olup gideriz... Kalan sensin, her şeyin gelince sonu, Ne kalır güneş, ne gök, ne yer, Yok olur yarattığın dünya; Ve biter o an içinde gerçek olan rüya... Bilemeyiz Yâ İlâhî, Niçin, nasıl, neden?.. Nereye gider Yârabbi, bunca can, bunca beden?. Nice erir bunca isyan, bunca inat? Nerede kaybolur yarattığın kâinat?.. Yâ İlâhî, nedir sonsuz, nedir boşluk? Düşündükçe yelpelenir aklı kör eden sarhoşluk Yokluktan yaratılan yok olacaktır elbet Biz nice anlayalım, senindir ulu hikmet... Aslolan sensin İlâhî, Kâinatta her şey eğreti. Biz nice algılayalım bu ibreti, bu hikmeti? Boşalır zemberek gibi, zorlasak idrâki; İnandık ki, sonu yoktur varlığının ey el-Bâkî...