Efendimiz'in Teheccüd Namazında Okuduğu Dua

Konusu 'Dua hazinesi' forumundadır ve Lasey tarafından 17 Mart 2017 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Hz. Muhamed (s.a.v)'in gece namazından sonra okuduğu dualar…

    İbn-i Abbas (r.anhuma) anlatıyor:

    Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)’in geceleyin namazdan sonra şu duayı okuduğunu işittim:

    “Allah’ım! Sen’den, katından vereceğin öyle bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime hidayet, işlerime nizam, dağınıklığıma düzen, içime kamil iman, dışıma amel-i salih, amellerime temizlik ve ihlas ver, rızana uygun istikameti ilham et, ülfet edeceğim dost lutfet ve beni her türlü kötülüklerden koru!

    Allah’ım, bana öyle bir iman, öyle bir yakin ver ki, artık bir daha küfür (ihtimali) kalmasın. Öyle bir rahmet ver ki, onunla, dünya ve ahirette Sen’in nazarında kıymetli olan bir mertebeye ulaşayım.

    Allah’ım! Hakkımızda vereceğin hükümde lutfunla kurtuluş istiyorum, (yakınlığına mazhar olan) şühedaya has makamları niyaz ediyorum, bahtiyar kullarının yaşayışını diliyorum, düşmanlara karşı yardım talep ediyorum!

    Allah’ım! Anlayışım kıt, amelim az da olsa (dünyevi ve uhrevi) ihtiyaçlarımı Sen’in kapına getiriyor (karşılanmasını Sen’den talep ediyorum). Rahmetine muhtacım, halimi arz ediyorum.

    Ey işlere hükmedip yerine getiren, kalblerin ihtiyacını görüp şifayab kılan Rabbim! Denizlerin aralarını ayırdığın gibi benimle cehennem azabının arasını da ayırmanı, helake davetten, kabir azabından korumanı diliyorum.

    Allah’ım! Kullarından herhangi birine verdiğin bir hayır veya mahlukatından birine va’dettiğin bir lutuf var da buna idrakim yetişmemiş, niyetim ulaşamamış ve bu sebeple de istediklerimin dışında kalmış ise, ey alemlerin Rabbi, onun husulü için de Sana yakarıyor, bana rahmetinle onu da ihsan etmeni Sen’den istiyorum.

    Ey Allah’ım! Ey (Kur’an gibi, din gibi) kuvvetli ipin ve doğru yolun sahibi! Kafirler için cehennem va’dettiğin kıyamet gününde, Sen’den cehenneme karşı emniyet, ardından başlayacak ebediyet gününde de huzur-i Kibriya’na ulaşmış mukarrabin meleklerle, (dünyada iken çok) rüku ve secde edenler ve ahitlerini yerine getirenlerle birlikte cennet istiyorum. Sen sınırsız rahmet sahibisin, Sen hadsiz bir muhabbet sahibisin, Sen dilediğini yaparsın. (Dilek sahipleri ne kadar çok, ne kadar büyük şeyler isteseler bile, hepsini de yerine getirmeye muktedirsin.)

    Allah’ım! Bizi, sapıtmayıp saptırmayan, hidayete ermiş hidayet rehberleri kıl. Dostlarına sulh (vesilesi), düşmanlarına da düşman kıl. Sen’i seveni (Sana olan) sevgimiz sebebiyle seviyoruz. Sana muhalefet edene, Sen’in ona olan adavetin sebebiyle düşmanlık ediyoruz.

    Allah’ım! Bu bizim duamızdır. Bunu fazl u kereminle kabul etmek Sana kalmıştır. Bu, bizim gayretimizdir, dayanağımız Sen’sin.

    Allah’ım! Kalbime bir nur, kabrime bir nur ver; önüme bir nur, arkama bir nur ver; sağıma bir nur, soluma bir nur ver; üstüme bir nur, altıma bir nur ver; kulağıma bir nur, gözüme bir nur ver; saçıma bir nur, derime bir nur ver; etime bir nur, kanıma bir nur ver; kemiklerime de bir nur ver!

    Allah’ım nurumu artır, (söylediklerimin hepsine bedel olacak) bir nur ver, (söylemediklerimi de ihata edecek) bir nur ver!

    İzzeti bürünmüş, onu kendisine alem edinmiş olan Zat’ı tesbih ederim. Büyüklüğü bürünmüş ve bu sebeple kullarına bol bol ikramlarda bulunmuş olan Zat’ı tesbih ederim. Tesbih ve takdis sadece kendine layık olan Zat’ı tesbih ederim. Fazl u nimetler sahibi Zat’ı tesbih ederim. Azamet ve kerem sahibi Zat’ı tesbih ederim. Celal ve ikram sahibi Zat’ı tesbih ederim. O bütün noksanlardan münezzehtir.” (Tirmizi, Deavat, 30/3419)