Ecel Ne Demektir, ecelin anlamı nedir

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Lasey tarafından 6 Mart 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    ECEL:

    Belli vakit. Hayatın sonu. Hayat sahibinin, canlının ölümü için Allahü tealanın takdir ve tayin ettiği vakit.
    Allahü teala insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
    Hadîs-i şerîfte; "İlaçların en iyisi, Kur'an-ı kerîmdir" buyruldu. Hastaya okunursa hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise iyi olur. Eceli gelmiş ise, rûhunu teslim etmesi kolay olur. (Senaullah Dehlevî)
    Herkesin belli bir eceli vardır. Bu ecel hiç değişmez. Onun için hastalıkta sıkılmamalı, telaşa düşmemelidir. Böyle derd ve belalar gelince, Allahü tealaya sığınmalı, afiyet vermesi, kurtarması için dua etmelidir. (Ahmed Farûkî) Ecel geldi cihana Baş ağrısı bahane.
    (Atasözü)

    Ecel-i Kaza:
    Kazay-ı muallak, kesin olmayıp sebebe bağlı kılınan ecel.
    Bir kimseye takdir edilen bela, kazay-ı muallak ise, yani o kimsenin dua etmesi de takdîr edilmiş ise, dua eder, kabûl olunca belayı önler. Ecel-i kazayı da iyilik etmek geciktirir. Ecel-i kaza mesela; eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, hacceders e, ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir. Birinin üç gün ömrü kalmış iken akrabasını, Allah rızası için ziyaret etmesi ile ömrü otuz sene uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de akrabasını terk ettiği için ömrü üç güne iner. Vakit tamam olunca eceli bir an gecikmez. (İmam-ı Gazalî)

    Ecel-i Müsemma:
    Belli vakit, bilinen ecel, Allahü tealanın bir kimse için ezelde takdir ve tayin buyurduğu (belirlediği) hiç bir şekilde değişmeyen ecel, hayatın sonu.
    Veba olan yerden kaçmayan ve ölmeyen kimse de, gazîler, mücahidler ve belalara sabr edenler gibidir. Herkesin bir ecel-i müsemması vardır ki, azalmaz ve çoğalmaz. Kaçıp da kurtulanlar ecel-i müsemmaları gelmediği için ölmemiştir. Yoksa kaçmak onları ölümden kurtarmış değildir. Kaçmayıp, sabredip ölenler de ecelleri geldiği için ölmüşlerdir. (İmam-ı Rabbanî)
    Ecel-i müsemma değişmez. (İmam-ı Gazalî)