Dünyanın En Tehlikeli Sekiz Virüsü Ebola salgınının yarattığı yıkımın tekrarının yaşanmaması için DSÖ herhangi bir salgın olmadan daha fazla tedavi programı geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Yani DSÖ salgın olduğunda araştırmalara başlamak yerine öncesinde önlem alınması gerektiği fikrinde. Bu nedenle yapılacak araştırmaların konusu öncelikle İsviçre’deki toplantıda hazırlanan listedeki hastalıklara neden olan sekiz virüs olacak. Kırım Kongo kanamalı ateşine neden olan, kene aracılığıyla bulaşan ve %40 oranında ölüme neden olan virüs ile Marburg kanamalı ateşine neden olan, Pteropodidae ailesine ait yarasalar tarafından taşınan ve insandan insana bulaşabilen virüs bu sekiz virüs arasında yer alıyor. Batı Afrika’da yaygın olarak görülen Lassa virüsü de bu listede. Normal şartlar altında nadiren ölümcül olan Lassa virüsü hamile bir kadına bulaştığında vakaların %80’inde anne ya da bebek ölüyor. Ebola virüsü ve solunum yolu yetmezliğine neden olan ve %36 oranında ölüme neden olan SARS ve MERS virüsleri de bu listenin başrol oyuncularından. Ayrıca toplantıya katılan bilim insanları, listeye insana çiftlik hayvanlarından ya da sivrisineklerden bulaşan ve Rift Vadisi ateşine neden olan virüsün de eklenmesini önerdi. Rift Vadisi ateşinin belirtileri genellikle daha hafif, ancak beyin enfeksiyonu gibi ciddi enfeksiyonlara da neden olma ihtimali az da olsa var. Son olarak toplantı ekibi Asya’nın bir bölümünde görülen ve birtakım nörolojik sorunlara neden olan Nipah virüsünü listeye ekledi. Bu sekiz patojen yakın gelecekte çok ciddi salgınlara yol açma potansiyelleri olması ve yol açtıkları hastalıklar için mevcut tedavilerin yeterli olmaması nedeniyle seçildi. Bu nedenle son zamanlarda zaten üzerinde çalışılmakta olan AIDS ve sıtma listeye dahil edilmedi. DSÖ bu sekiz patojenin neden olduğu hastalıkların salgın haline gelmesi durumunda hemen devreye sokulabilecek tedavi programlarının geliştirilmesini öneriyor. Bu konudaki ilk girişimlerin, teşhis yöntemlerinin ve enfeksiyon tespit edildiğinde alınması gereken önlemlerin geliştirilmesine ek olarak aşı üretimi yönünde olması gerektiği de vurgulanıyor.
