Duhan Suresinin Manası -Ya Muhammed, Hayy ve Kayyûm hakkı için, hak ve batıl arasını ayırt edici Kur'an hakkı için. -Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Onunla küffarı korkuturuz. -O gecede gelecek senenin o gecesine kadar her hüküm olunmuş işler ayırt edilir. -Bizim katımızdan sadır olan Peygamberler göndeririz. -Bu Rabbin tarafından bir rahmet olmak üzere... O işitir ve bilir. -O, semaların, yerin ve onların arasındaki şeylerin Rabbidir. Eğer inanırsanız böyle bilin. -O'ndan başka ilah yoktur. Diriltir ve öldürür. Sizin ve evvelki babalarınızın Rabbidir. -Belki kafirler şek ve şüphede olup oynarlar. -Sen semadan aşikar bir duman geldiği günü bekle! -O duman insanları kapladıkda, derler ki bu bize acıklı bir azaptır. -O vakit; Ya Rabbi, bu azabı bizden kaldır, iman ederiz, derler. -Onlarda düşünmek nerede, kendilerine açık sözlü bir Peygamber gelmişti. -Sonra ondan da yüz çevirip, "öğrenmiş mecnundur" dediler. -Biz azabı az bir şey kaldırsak, siz küfre dönersiniz. - Ulu bir hışımla onları yakalıyacağımız gün, onlardan intikam alırız. -Onlardan evvel firavunun kavmini imtihan ettik ve onlara değerli bir Peygamber gelmişti. (Hz. Musa) -Allah'ın kullarını bana verin. Çünkü ben size gönderilmiş emin bir peygamberim. -Allah'a karşı yücelik taslamayın. Çünkü ben size bir burhan (mucize) getiriyorum. -Muhakkak ben, beni taşlamanızdan benim ve sizin Rabbinize sığındım. -Eğer bana iman etmezseniz bari benden el çekiniz, dedi. - Onlar imanı kabul etmediklerinden Musa, Rabbine bunlar suçlu bir kavimdir, diye beddua etti. - Kullarımla geceleyin yola çık, belki sizi takip edecekler. -Denizi açık bırak. Çünkü onlar boğulacak bir ordudur. -Geriye ne bahçeler ve pınarlar. -Ne ekinler, ne güzel konaklar. -İçinde zevk ü sefa sürdükleri ne nimetler bırakmışlardı. -Böyle yaptık ve onlara diğer kavmi mirasçı kıldık. -Onların üzerine ne gök ve ne de yer ağladı. -Ve onlara mühlet de verilmedi. -Ve Beni İsrail'i zelil edici azaptan kurtardık. -Firavundan, çünkü o kibirli müsriflerdendi. -And olsun, biz îsrailoğullarını bile bile alemlerin üzerine seçtik. -Onlara, aşikar imtihanı hâvi mucizeler gönderdik. Bunlara Mekke müşrikleri derler ki: "Bu ölüm bizim ilk ölümümüzdür, yenidendirileceğimiz de yok. -Eğer sözünüzde sadık iseniz haydi babalarımızı getirin. -Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa tubba'ın kavmi mi? Onları yok etik. Çünkü onlar azgın, suçlu kavimlerdir. -Biz gökleri ve yerleri aralarındaki şeyleri oyuncak olarak yaratmadık. -Biz onları ancak hak olarak yarattık. Lakin ekserisi bunu bilmezler. -Hakla batılın ayırt olunduğu gün, insanların toplanacağı vakittir. -O gün bir dost bir dosttan bir şey gideremez. Ve onlara yardım da olunmaz. -Ancak Allah'ın rahmet ettiklerine yardım olunurlar. Belli ki güçlü ve acıyıcı O'dur. -Muhakkak ki, zakkum ağacı, -Günahkarların yemeği olacaktır. -Erimiş bakır gibi karınlarında kaynar. -Sıcak suyun kaynadığı gibi. -Onu tutun ve sürüyerek cehennemin ortasına götürün. -Sonra başından kaynar su azabını dökün, emri verilir. -Zebaniler onlarla alay ederler. Derler ki bu azabı tad. Zira sen kavminin aziz ve kerimi idin. -50. Dünyada şüphe ettiğiniz bu azaptır, derler. -Şüphesiz ki, Allah'tan korkanlar emin yerdedirler. -Cennetlerde, su başlarında. -İnce ve kalın kumaşlar giymiş olarak karşı karşıya otururlar. -Bunlarla beraber onları gözleri güzel hurilerle evlendiririz. -Orada her yemişten emin oldukları halde isterler. -Orada onlara ölüm yoktur. Ancak ilk ölümlerinden başka ölüm acısını tadmazlar. Onları cehennem azabından da korumuştur. -Onlar, bunlara Rabbinden fazlu kerem olarak nail olurlar. Bu büyük bir kurtuluştur. -Biz Kur'an'ı olur ki, öğüt alırlar diye senin dilinle kolaylaştırdık. -Onlara gelecek azabı bekle. Onlar senin kötü halini ve ölümünü beklerler.