İslamiyet, düğünlerde eğlenme konusuna nasıl bakar? Dinimiz, Allah tarafından ortaya konulan ve her zaman ve mekânda insanın fıtratını gözeten fıtrî bir sistemdir. Dolayısıyla insanın hislerini, arzularını tatmin edeceği meşru daireler temin etmemesi düşünülemez. Zaten harama ihtiyaç kalmayacak şekilde geniş bir helâl daire teşkil etmiştir de. Düğünlerde eğlenme isteğine dinimizin getirmiş olduğu çerçeve de bunlardan biridir. Düğünlerimizin meşrû dairede olması demek düğünleri cenaze merasimine dönüştürmek demek değildir. Evlenmek, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) hem kavlî hem de fiilî sünnetidir. Evliliğe adımın en önemli safhasını ise düğün oluşturur. Nikâh akdi hukukun alanına girerken, düğün dinin kesin olarak haram kıldığı mahzurlu şeylerden uzak kalmak şartıyla geleneğin, örf-âdetin ve teamüllerin, kısaca sosyal ilişkileri düzenleyen kuralların alanında yer alır ve genel olarak keyfiyeti gelenek tarafından belirlenir. Bu bakımdan - temel prensiplere riayet etmek ve Kur’ân ve Sünnete ters düşmemek şartıyla - bir düğün töreninin nasıl olacağını din veya hukuk kuralları değil gelenek belirler