Allah Azze ve celle bizleri yaratmış ve pek çopk nimetlerle hayatımızı donatmıştır. Cenab-ı Allah'ın üzerimizideki nimetlerinin saymaya kalkışırsak sayamayız. Allah Azze ve celle'nin bizlere verdiği bu nimetler için en önemli görevimiz şükürdür ve verdiği nimetler için rabbimizi anlamlı şükrederek dua etmeliyiz. Dua, kulun isteklerini Cenab-ı Allah’a iletmesidir ve O'ndan istemesidir. Sevinç,üzüntü ve istekleri Yaradan ile paylaşmak ve O'ndan yardım istemektir. Dua aynı zamanda Allah Teala ile iletişim kurmak ve de ona sığınmaktır. Dua verdiği nimetlerden dolayı Rabbimize şükretmektir. Dua, yapılan hatalar için pişman olmak ve Allah Azze ve celle'den af ve bağışlanma dilemektir. Hepimizin pek çok istek ve dilekleri vardır. Bunların gerçekleflmesi için Cenab-ı Allah’a yönelip dua ederiz. Dualarımız aynı zamanda dileklerimizdir. Dua ederken, evvela AllahAzze ve celle'nin kabul edeceğine gönülden inanarak ve ciddi bir itminan içinde dua edilmelidir. “Olsa da olur, olmasa da olur” ya da “Falan şeyi bana verir misin ya Rabbi?” şeklinde dua edilmemelidir. Çünkü Allah Teala'nın hazinesi çok geniştir ve O’nun her şeye gücü yeter. Dua ederken himmetler ali tutulmalı ve O’ndan yüce şeyler talep edilmelidir. Mesela, Allah Teala'dan Cennet yerine Firdevs istenmelidir. İşte bu şekilde dua etmeyi bize Allah Resulü öğretmektedir. Evet, bu tür yürekten ifadeler rahmeti ihtizaza getirir ve Allah Azze ve celle de Kendine yakışanı yaparak, bu duaları onların affına vesile kılar.
