Gerçek Dost Nasıl Olur? Yada sizin dostunuz az sonra okuyacağınız Dostluk Hikayesinde yaşananları yapabilir mi? yada neler yapıyor? Öyleki hepimiz hayatımızın bir kısmını paylaştığımız sevdiklerimizin yanında dostlarımız, arkadaşlarımız da vardır.Ancak öyle bir zamanda yaşıyoruz ki gerçek dostluklardan eser kalmamış, dostluk kelimesi sadece söz olarak kullanılıyor, dostluk değil arkadaşlığı bile doğru düzgün yaşanmadığı günlerdeyiz. İnternette karşılaştığım bu müthiş dostluk hikayesi biraz olsun bize sanki o anı yaşatmış gibi oluyor… İşte Arkadaşlık ile ilgili örnek bir yazı (mutlaka okuyun): Çok samimi iki dost ve arkadaslardir.Fakat bir tanesi çok kurnaz , atilgan ve hareketli, digeri ise çok saf , dürüst ve sessizdir.Bir gün kurnaz olan arkadas , diger arkadasin yanina giderek islerinin bozuldugunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kirmaz ve elindeki bütün parayi arkadasina verir. Arkadasi bu parayla islerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadasinin yanina gider ve arkadasinin evlenmek üzere oldugu nisanlisini çok begendigini ve kendisine vermesini ister.Arkadasi çok sasirir, ne diyecegini bilemez.Fakat aralarinda o kadar kuvvetli bir sevgi vardir ki arkadasina hayir diyemez, nisanlisini arkadasina verir.Zaman içinde Saf olanin isleri bozulur ve birden arkadasi aklina gelir ( ben ona sikistiginda iyilikyapmistim diyerek) arkadasinin is yerine gider ve kendisine çalismasi için iş vermesini ister.Arkadasi ona is vermez. Bizimki pismanlik ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadasina kizamaz.Bir gün sokakta dolasirken yanina hasta ve yasli bir adam yaklasir Fakir oldugu için ilaç alamadagini söyler.Bizimki yasli adamcagiza acir, istedigi ilaçlari alir evine götürüp dinlendirir oturup sohbet ederler bir süre.Ve kısa bir süre sonra yasli adamin öldügünü duyar. Yasli adam çok zengindir ve bütün mirasini kendisinebirakmistir. Saf adam artik zengindir.Biraz da sevdigi dostuna olan kirginligiyla dostunun is yerinin karsisinda bir ev alir ve oraya yerlesir. Bir gün evinin kapisini dilenci bir kadin çalar. Yasli kadin çok aç oldugunu, kendisine yemek vermesini ister.Bizim saf hiç düsünmeden kadini içeri alir karnini doyurur, Kimsesiolmadigini ögrendigi kadina ;Kendisinin de yanliz oldugunu söyler ve bu evde birlikte yasiyalim , senevin islerini ve yemekleri yaparsin der,yasli kadin hiç düsünmeden kabul eder.Bir süre sonra yasli kadin bizimkine, kendine uygun bir kiz bulupevlenmesini söyler, Bizimki böyle bir kizi nasil bulacagini, tanidigi olmadigini söyler.Yasli kadin ona uygun bir kiz tanidigini ve kendisiyle görüse|rebilecegini söyler. Görüsmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve dügün davetiyeleri basilir.Bizimkisi kirgin oldugu halde çok samimi dostunu yinede unutamamistir . Biraz da geldigi konumu görmesi açisindan samimi arkadasina da davetiye gönderir . Dügün günü gelir çatar . Saf adam dügün salonunda bir seyler söylemek istegiyle mikrafonu alir ve baslar yasadiklarini anlatmaya ; Eskiden çok sevdigim bir dostum vardi .bir gün isleri bozulunca benden borç para istedi , elimdeki bütün parayi verdim. Evlenmek üzere oldugum nisanlimi çokbegendigini söyleyerek benden istedi.İçim kan ağlayarak onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.Islerim bozuldugunda onun fabrikasina gittim ve çalismak için kendisinden iş istedim. o bana is vermedi.Çok üzüldüm, ama yinede arkadasima kizmiyorum Çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konusma üzerine kurnaz olan arkadasi daha fazla dayanamaz ve mikrafonu eline alir baslar konusmaya; Benim de bir zamanlar çok sevdigim bir dostum vardi. Islerim bozuldugunda kendisinden para istedim, bütün parasini bana verdi. Sonra ondan nisanlisini istedim, üzülerek nisanlisini da verdi . Nisanlisini istememin nedeni o kadinin arkadasima layik olmamasiydi .(Hayat kadiniydi )Kendisi çok saf oldugu için arkadasimi o kadindan bu sekilde kurtardim. Isleri bozuldugunda gelip benden is istedi, Arkadasimi kendi emrimde çalistiramazdim, o yüzden is vermedim. Günün birinde karsilastigi yasli adam benim babamdi. Babam ölmek özereydi, onu arkadasimin yanina ben gönderdim ve mirasini ona ben biraktirdim. Evine gelen dilenci kadin ise; benim annemdi. Ona bakip iyi yasamasini saglamak için gönderdim.Ve şu anda evlenmekte oldugu kisi de benim kiz kardesim. Onu arkadasimla evlenmesine ben ikna ettim . Degerli misafirler, Iste biz böyle dostuz……… Arkadaşlık ile ilgili güzel sözler Arkadaşlık ile ilgili özlü sözler Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer. Mark Twain Arkadaşlık, hayatın şarabıdır. Young Arkadaşlık, kanatsız Sevgi’dir. Lord Byron Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Cervantes En iyi arkadaşlarımız hayvanlardır; ne soru sorarlar, ne de kusur kabahat bulurlar. George Eliot Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur. Aristo Hayat, arkadaşlıktan daha büyük bir hediye vermez. Voltaire Hiçbir arkadaş arkadaşlığını ispat edene kadar gerçek arkadaş değildir. Publilius Cyrus Kusurlarımızı zamanında söyleyecek arkadaş gereklidir. Boileau Gerçek arkadaşlık nasıl olur? Gerçek arkadaş kimdir? Sevdiğini bırak… Geri dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır… Yıllar önce duyduğum bu cümleyi defalarca tekrarlamama rağmen derin anlamını sanki ilk kez duymuş gibi hissediyorum. Sevilen kelimesi sadece aşık olunan eş olan kişi için geçerli değil… Pek çok sevgi çeşidini ve pek çok sevileni kapsıyor… Bunlardan biri de dostluklar… Soruyorum kendime gerçek arkadaşlık nasıl olur? Gerçek arkadaş kimdir? Peki ya ben birisine hiç gerçek bir arkadaş olabildim mi? Cevaplaması zor olan sorular… Uzun bir düşünme süreci sonunda bazı çıkartmalar elde ettim ama doğruluğunu ancak zaman test edecek. Klasik dostluk tanımlarına girmeye kalkarsam yanılma şansım çok yüksek… ki bunca yıldır düştüğüm yanılgıların bir nedeni de olayın biri yüzeysel diğeri derin olmak üzere iki taraflı anlamı olması… Şimdi anlıyorum ki Dostluk oturup saatlerce konuşabilmek konudan konuya uçar gibi zıplamak fikirleri tartışmak değilmiş…. Dostluk onun ihtiyacı olduğunda sessizce onu dinleyebilmekmiş… Dostluk O’na kendi bakış açımı göstermek ve onun farklı bir görüş kazanmasını sağlamak değilmiş… Dostluk ne kadar ters olursa olsun O’nun gözleri ile bakmayı başarabilmek demekmiş… Dostluk dostun bir yanlıştan öbür yanlışa adeta sürüklenircesine giderken O’na dur demek ve hata yapmasını engellemek değilmiş… Dostluk O hata yaparken acı çekerken ve sonucunda tecrübe kazanırken bu süreçleri onunla birlikte yaşayabilmek demekmiş… Dostluk O’na neyin doğru olduğunu söylemek değilmiş… Dostluk Onu kırmadan saygı ile dinleyebilmek ve söylediklerini eleştirmeden anlayabilmek demekmiş… Dostluk O’nun duygularını hiçe sayarak katı dürüstlük demek değilmiş… Dostluk bazen O’nun duymak istediğini söylemek demekmiş… Dostluk O’nun adına karar vermek demek değilmiş… Dostluk O’nun ne istediğini öğrenmek için çaba sarfetmek demekmiş… Dostluk O’nu aynı ruhun parçası gibi benimsemek değilmiş… Dostluk O’nun tecrübesine duygularına düşüncelerine kararlarına isteklerinehayallerine saygı gösterebilmek farklılıklarını görebilmek demekmiş… Dostluğu tanımlayan ve yapılması gereken bir kurallar listesi yokmuş… Çünkü yapılan herşey doğal olarak kendiliğinden olurmuş…eğer olmuyorsa o zaman dostluk zaten yokmuş… Bu tür bir anlayışı içeren bir ilişki adı ne olursa olsun aşk arkadaşlık komşulukdostluk… güzel olmazda ne olur?