En büyük ve hakiki dost Yüce Allah'dır. Yaratıcımız vefalıdır,unutmaz. Allah'ı kendine dost edinenler sürekli kazançtadır. Yüce Allah kullarının birbirlerini sevmesine çok büyük önem ve sevap verir.Burada dikkat edilmesi gereken nokta sevdiğimizi nefis için değil Allah Azze ve Celle için sevebilmeyi başarabilmektir. Böyle bir sevgi seven kişilere acıve üzüntü vermez aksine sevap kazandırmış olur. İnsanın pek çok tanıdığı,arkadaşı olabilir de dostluk ayrı bir şeydir,doğru bir dost kolaybulunmaz. Bulunduğu zaman değerini bilmek ve şükrünü eda etmektir insana yakışan. Dostluk çeşitli sınavlardan geçer,bazı insanların dostluğu sınıfta kalır,bazılarınınki sınıfı geçer. Dostluk sanıldığı gibi her an birlikte olmak demek değildir. Seviyeli,zerafetle taçlanmış dostluklardır anlamlı ve uzun soluklu olanlar. Hakiki dost dostuna söylemek istediklerini uygun uslup ile her zaman söyleyebilmelidir,başkalarını aracı etmek dostluğu zedeler,yaralar. O yokken dahi oradaymış gibi gıyabında haklarını savunabilmeli,dostunu kendi nefsine tercih edebilmeli,dostunu kıskanmamalı sıkıntısını paylaşıyor bahanesi ile her kime olursa olsun,hangi makam ve mevkide olursa olsun gıybetini yapmamalıdır. Her türlü sıkıntı ve zorluk anında yanında olmalı elinden gelen her türlü desteği vermelidir.Dost olmadığı halde dostluk maskesine sığınmamalıdır, çünkü bir müddet sonra o maske düşüverir. Yüce Allah böyle ikiyüzlü olmaktan muhafaza eylesin,böyle olanlara da güzel ahlak nasip etsin.. Dostunu hatırlamak,onu görmek,sesini duymak insanı mutlu etmelidir.Dostluk zoraki olmamalı,gönüllü olmalı. Hazireti. Mevlâna’nın dediği gibi “Hatasız Dost Arayan Dostsuz Kalır”yalnız,hataların da bir sınırı olduğu unutulmamalı.