Dinimizin bir den fazla Evliliğe İzin Vermesinin sebepleri nelerdir?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Adile tarafından 22 Haziran 2012 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Dinimizin bir den fazla Evliliğe izinVermesinin sebepleri nelerdir?

    Buna geçmeden önce bir hususun üzerinde durmakta fayda mülahaza ediyoruz. Bazılarının zannettiği gibi taaddüd-ü zevcât İslâm tarihinde bütün erkeklerin başvurduğu bir uygulama değildir. Osmanlı devletinde bile birden fazla kadınla evli olan erkek sayısının en fazla yüzde on olduğu ifade edilmiştir ki bu da on erkekten dokuzunun tek kadınla evli kaldığı anlamına gelir. Yüzde onluk kesimin de çoğu iki kadınla evli kalmıştır.Günümüz İslâm ülkelerinde ise bu oran daha da düşüktür. Bu durum göstermektedir ki İslâm toplumlarında çok evlilik kadınların suiistimal edildiği ve sorumsuzca kullanılan bir kurum değil, geçerli sebeplerin bulunduğu ve ihtiyaç duyulduğu zamanlarda başvurulması gereken bir çare olarak görülmüştür.
    Günümüz dünyasını göz önünde bulundurduğumuzda şöyle bir değerlendirme yapmamız da mümkündür: İslâm dünyasında birden fazla kadınla evlenen erkeklerin sayısı, Batı’da kadınlarla evlilik dışı ilişkide bulunan erkeklerden çok daha az olmuştur. Yine dinin bu müsaadesi sayesindedir ki İslâm dünyasında nesebi gayr-i sahih çocuklara rastlanmamış, kadınlar ve çocuklar himayesiz ve kimsesiz bırakılarak başkalarına muhtaç hâle getirilmemiş ve toplumda gayrimeşrû ilişkiler yayılmamıştır. Diğer yandan tarihin değişik dönemlerinde savaşlar sonucunda kadın nüfusu erkek nüfusuna oranla çok artmıştır. Bir örnek vermek gerekirse, 2. Dünya savaşından sonra Almanya’da kadınların nüfusu erkeklerden 7.300.000 daha fazla idi ve bunların 3 milyonu da duldu. Nitekim savaş sonrasında buna bir çare bulunamadığı için birçok Alman kadın küçük menfaatler karşılığında müttefik güçlerin kötü emellerine alet olmak zorunda kalmıştır. 1948 yılında Münih’te düzenlenen Uluslararası gençlik konferansında, cinsiyet oranlarındaki bu dengesizliğe bir çözüm bulunamaması üzerine katılımcılardan bazılarının poligamiyi (çok evliliği) önermeleri ve bunun konferansın kapanış bildirgesine dâhil edilmesi de dikkat çekicidir.
    Günümüz dünya toplumlarında da kadın ve erkek nüfusu arasındaki dengenin bozulduğu bir gerçektir. Mesela Amerika’da erkeklerden 8 milyon fazla kadın vardır. Bazı Orta Asya ülkeleriyle, Afrika ülkelerinde veya savaşların görüldüğü Bosna Hersek ve Kosova gibi ülkelerde de benzer bir orantısızlık göze çarpmaktadır. İşte bütün bu durumlarda çok evlilik kabul edilmediği takdirde, mecburen, metreslik, eşcinsellik veya fuhuş gibi gayrimeşrû ilişkiler kabul edilmek zorunda kalınacak ya da kadınlar ömür boyu bekâr kalmaya itilmiş olacaklardır. Meseleyi kadın ve erkeğin fizikî yapılarının tamamen farklı olması noktasında da düşünebiliriz. Kadınlar erkeklere nazaran daha uzun ömürlüdür. Erkeklerden daha önce bâliğ olurlar ve çocuk sahibi olma yaşları da erkeklerden daha düşüktür. Erkeklerden farklı olarak ayın belli bir kısmını âdetli geçirirler Hamilelikleri, çocuk doğurmaları ve lohusa olmaları da kendilerine has bir özelliktir. Fizikî olarak erkeklerden daha zayıftırlar. Tek tek bütün bu farklılıkları düşündüğümüzde meselenin hikmetini biraz daha iyi anlayabiliriz.
     
    Son düzenleme: 21 Şubat 2014