Dergilerin Kaderi

Konusu 'Eğitim Konuları' forumundadır ve Lasey tarafından 4 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Dergilerin Kaderi

    Dergilerin-Kaderi.


    Dergilerin garip bir kaderi var. Bir nesle hitap ederler çok defa. Sonra meşin türbelerinde ebedî istirahate çekilirler. Bir ölen heyecanlar mezarlığı. Ama bir devrin çehresini makyajsız olarak dergilerinde bulabiliriz, kitaplarında değil. Kitap daha yapmacıklı. Orada düşünceler gelecek asırlara yollanan birer mektup. Kitaplar çok defa mumyalanmış fikirler. Dergi ve gazete, bir devri, terlik ve sabahlığı ile teşhir eder. Bunun için dergilerde seyahati, kitaplarda seyahate tercih ederim. Daha mahrem, daha samimi bir yolculuk. Şehrin iç sokaklarına daha çok sokulabilirsiniz. Müzeden çok antikacı dükkânı, hatta Kapalı Çarşı’daki, Bit Pazarı’ndaki külfetsizlik, en kabadayılarında en çatık kaşlılarında bile insanı gülümseten, bazen ağlamamak için gülümseten çocukça bir saffet ve hayal sefahati. Şöhreti fethe koşan bir aydınlar ordusu, heyecanlı, ümitli, çoğu yarı yolda kalmış, kimi yol değiştirmiş, hedefe varan birkaç kişi.


    Yıl 1893. “Revue Philosophique” on sekiz yaşında, “Critique Philosophique” biraz daha ihtiyar. Ve bunlara yeni bir dergi katılıyor: Revue de Metaphysique et de Morale”. Önsözü okuyorum. Müspet ilimlere de açmış sayfalarını, Renouvier kendi doktrinini sayfalaştırmış. Yeni dergi yalnız felsefeden bahsedecek. Felsefe dine muarız değil. Tersine alabildiğine dindar. Yalnız herhangi bir kiliseye bağlı değil. Filozof huzuru ve ışığı felsefede arar. Çağımızın endişeleri arasında, hadiselere takılıp kalan pozitivizmle, batıl inançlara sürüklenen mistisizm seslerini yükseltmede. Aklın ışığı her zamankinden daha zayıf ve titrek, insanlığın yolunu aydınlatacağa pek benzemiyor. Gönüllerinde bu kutsal ışığın parıldadığını hissedenler bir araya gelmeli.



    Dergi hür düşüncenin ifade vasıtası olmak iddiasında. Sayfaları akıldan yana olan herkese açık. Bununla beraber, dergiyi çıkaranlar büyük bir ümide kapılmıyorlar, biliyorlar ki rehavet ferman ferman okuyan az.

    (Cemil Meriç, Jurnal, İletişim Yayınları, İstanbul 1992.)