Davete icabet etmek Davete icabet sevinci paylaşmak demektir. Mü'minin diğer bir mümin üzerindeki haklarından birisi statüsüne, ekonomîk ve sosyal durumuna bakmadan mütevâzı bir biçimde mümin kardeşinin davetine icabettir. İnsanın mü'min kardeşinin davet ve sevincini paylaşması aralarındaki muhabbetin çoğalmasına fırsat olur. “Sevinçler paylaşıldıkça artar” prensîbi gereği insanın mü'min kardeşinin davetine icabet etmesi gerekir. Düğün, nikah, mevlid, sünnet ve açılış gibi davetlere tasvip edilmesi insanın asıl görevvleri arasındadır. Mü'min bir yürek böyle zamanları imkân olarak bilmeli ve gönüller arası köprülerin kurulmasına vesile saymalıdır. İnsanlar çoğunlukla mutlu ve hüzünlü günlerinde dost ve kardeşlerini yanlarında olmasını isterler. “Ağaç dalı ile gürler” lafı bunu ifade eder. Hatta mutlu veya üzüntülü günlerinde kimlerin katılıp, katılmadığını insanlar tespît ederler.