Cüveyriye Binti Haris (r. anha) Hayatı

Konusu 'İslam büyüklerinin hayatları' forumundadır ve Beyza tarafından 13 Ekim 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Cüveyriye Binti Haris (r. anhâ) kimdir

    Benî Mustalık reisi olan Haris ibn-i Ebû Dırar’ın kızıdır. İslâm’a girmeden önce Safvan ile evliydi. Hicretin beşinci yılında vuku bulan Mustalıkoğulları harbinde Hz. Cüveyriye (radıyallahu anhâ) ve eşi Safvan müşrikler arasında savaşa katıldılar. Savaşta Safvan öldü.Hz. Cüveyriye ise, Müslümanlara esir düştü. Esirler, ashap arasında paylaştırılmıştı. Hz. Cüveyriye iki kişinin hissesine düştü.Hissesine düştüğü kimseler ile, bir miktar altın karşılığında âzât edilme sözleşmesi yaptı. Daha sonra, Resûlullah’ın huzuruna gelerek,ona hitaben şöyle dedi:
    – Ben, kavmimin efendisi (reisi) olan Haris’in kızıyım. Siz de biliyorsunuz, bana belanın en büyüğü, esaret isabet etti. Kendi
    üzerime, âzât olmak için, sözleşme yaptım. Bu işte bana yardımcı olunuz. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
    – Senin için bu isteğinden daha hayırlı olanı yok mu, diye sordu.O:
    – O nedir, dedi. Resûlullah (aleyhisselâm):
    – Senin adına anlaşma bedelini ödemem karşılığında zevcem olmanı teklif etsem kabul eder misin, buyurdu. Hz. Cüveyriye:
    – Bu dediğiniz daha hayırlı olur, diyerek, Resûlullah’ın evlenme teklifini kabul etti ve esaretten kurtuldu. İslâm’a girerek Müslüman oldu. Cüveyriye’nin (radıyallahu anhâ) babası Haris ibn-i Dırar, kızını esaretten kurtarmak için yanına birçok deve alarak Medine’ye gitti. Medine’ye varmadan önce, Akik Vadisi’ne geldiğinde, bu develerden iki tanesini bir yere sakladı.Efendimiz’in huzuruna gelip, kendisinin şerefli biri olduğunu,kızının serbest bırakılmasını istedi. Resûlullah:
    – Onu dilediğini seçmekte serbest bırakıyorum, buyurdu. Haris hemen kızının yanına giderek:
    – Bu zat, dilediğini tercihte seni serbest bıraktı. Sakın bizi rezil ve mahcup etme, dedi. Kalbi iman nuruyla dolu olan Cüveyriye (radıyallahu anhâ), hiç tereddüt etmeden:
    – Ben, Resûlullah’ı tercih ediyorum, dedi. Bunu duyan baba çok üzüldü. Develeri göstererek:
    – Şu develeri senin kurtuluşun için bedel olarak getirmiştim,deyince, Resûlullah (aleyhisselâm):
    – Akik’te dağın arasında ve falan kuytuda sakladığın iki deve nerede, diye sordu? Resûlullah’ın bu sorusu karşısında şaşkına dönen Haris:
    – Allah’a and olsun ki bunu benden başka bilen yoktur, diyerek,kelime-i şehâdet getirdi, Müslüman oldu. Kızını esaretten kurtarmak için gelmiş; fakat kendisi küfür esaretinden kurtulmuştu. Onunla birlikte gelen, kavminden olan kimseler de Müslüman oldular. Böylece,Hz. Cüveyriye kavminin de iman etmesine vesile oldu.Hz. Cüveyriye (radıyallahu anhâ) esaretten kurtulmak için söz verdiği altınları vermesini Resûlullah’tan rica etti. Efendimiz de altınları vererek onu hürriyete kavuşturdu ve onu babasından istedi. Babasının müspet cevabından sonra Hz. Cüveyriye (radıyallahu anhâ),Resûlullah’ın zevceleri arasına katıldı.

    Bu hanım sahabî, hayra çok düşkündü. İbadetlerine de dikkat ederdi. Sürekli evrad-ü ezkâr ile meşgul olurdu. Efendimiz’den yedi hadis rivayet etti. Hicretin elli altıncı yılında, Medine’de Hakk’ın rahmetine kavuştu. Cenaze namazını, Medine Valisi Mervan ibn-i Hakem kıldırdı.