Cuma namazına ehemmiyet vererek camiye erkenden gelen, imamı rahatça duyabileceği bir yere oturarak tefekkürle dinleyen ve huşû üzere bulunan kimselere sevap vardır. Hazret-i Ali -radıyallahu anh- Kûfe’de hutbe verirken, Allah Rasûlü’nden işittiğini bildirerek şöyle buyurmuştur: “Cuma günü olunca şeytan erkenden çarşı ve pazara bayraklarıyla gider, insanlara bin bir engel çıkararak mani olmaya, (en azından) onları Cuma’ya geciktirmeye çalışır. Melekler de erkenden gidip mescidin kapılarına dururlar. Gelenleri; birinci saatte gelenler, ikinci saatte gelenler diye yazarlar. Bu hal, imam (hutbeye) çıkıncaya kadar devam eder. Kişi mescidde, imamı görüp dinleyebileceği bir yere oturur, can kulağıyla dinler ve konuşmazsa, kendisine iki kat sevap vardır. Kişi uzakta kalır ve imamı dinleyemeyeceği bir yere oturur, sessiz durur ve konuşmazsa bir sevap alır. Eğer, imamı görüp dinleyebileceği bir yere oturur, fakat boş konuşma yapar, sessiz kalmazsa, ona iki vebal yazılır…” (Ebû Davûd, Salat, 209/1051) CUMA NAMAZINA ERKEN GİTMENİN SEVABI Cuma namazına ehemmiyet vererek camiye erkenden gelen, imamı rahatça duyabileceği bir yere oturarak tefekkürle dinleyen ve huşû üzere bulunan kimseler, elbette böyle olmayanlara nazaran daha kazançlı çıkacaklardır.