Çocukta Mahremiyet Eğitimi,

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Adile tarafından 11 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Çocukta Mahremiyet Eğitimi,
    islamda çocuk eğitimi,Hadislerle çocuk yetiştirmek,
    Dinimizde çocuk eğitimi
    Çocukta mahremiyet eğitimi, onların ruhi yapısı tekâmül etmiş, mutlu, huzurlu ve karakter sahibi olarak yetişmelerini sağlayan ve onları kötü niyetli insanların istismarından koruyan en gerekli temel eğitimlerden biridir. Çocuğun hayâ duygusunu öğrenmesi ve kendi bedeninin dokunulmazlığı şuuruna erişmesi mahremiyet eğitimiyle olur.

    Öncelikle ebeveynlerin bu eğitimin önündeki engellerin neler olduğu konusunda bir farkındalık kazanmaları ve mahremiyet eğitimi sonucunda çocuklarının neler elde edeceklerini bilmeleri gerekmektedir. Anne babaya düşen en büyük sorumluluk, da bilinçli bir ebeveyn olmak ve konuyla ilgili araştırma yapmaktır.

    Allah-ü Teâlâ (cc) yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili olarak biz inananlara yol haritasını vermiştir:
    “Siz ey imana erişenler! Meşru şekilde sahip olduğunuz kimseler, içinizden henüz ergenlik çağına varmamış olanlar, günün şu üç vaktinde, sabah namazından önce, gün ortasında soyunup dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve yatsı namazından sonra yanınıza girmeden önce sizden izin istesinler; bu üç vakit mahremiyetinizin korunmasız olabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmanızda sizin için de, onlar için de bir sakınca yoktur. Allah mesajlarını size işte böyle açıklamaktadır: Çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle buyuran mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir!” (Nur Suresi, Ayet 58)

    “Aranızdaki çocuklar ergenlik çağına girdikleri zaman da, öteki yetişkinlerin yaptığı gibi, (evinize yahut belirtilen vakitlerde odanıza girmek istediklerinde, her defasında) sizden izin istesinler.Allah mesajlarını size işte böyle açıklamaktadır; çünkü O doğru hüküm ve hikmetle buyuran mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir!” (Nur Suresi, Ayet 59)

    Yüce dinimiz bu ayetlerde aile mahremiyetinin korunmasına dikkat çekmiştir. Çocuğun anne babası üzerindeki hakkı nedeniyle mahremiyet eğitimi ailede başlatılmıştır. Burada en önemli husus, anne babanın bu eğitimi nasıl ve ne zaman vereceği konusunda yeterli bilgiye sahip olmasıdır.

    Mahremiyet Eğitimi Nasıl Verilmelidir?

    Çocukta mahremiyet eğitimi zor, bir o kadar da mühim bir konudur. Bu zorluğu aşmanın en kolay yolu, çocuklarına mahremiyet duygusunu onların gelişim basamaklarına uygun olarak vaktinde ve doğru bir anlatımla kazandırmaktır.

    Mahremiyet eğitimi çocuklara en kolay olarak 4-7 yaş arasında kazandırılır. Her anne babanın bu konuda şu hususlara dikkat etmesi gerekmektedir:

    1- Kız ve erkek kardeşler aynı yatakta yatırılmamalıdır.
    “Yedi yaşındaki erkek ve kız çocuklarının, erkek ve kız kardeşlerin yataklarını ayırın.”(Cem’ül-Fevâid, 1: 139)

    Dârekutnî’de yer alan hadis-i şerifte ise bu yaş sınırı farklı bir şekilde bildirilir:
    “Çocuklarınız on yaşına gelince yataklarını ayırınız.” (Sünenü’n-Dârekutnî, 1: 230.)

    İmam Nevevî ise bu hadisleri yorumlarken şu hükümleri ifade eder:
    “Kız ve erkek çocuklar on yaşına basınca onların yataklarını anne, baba, kız ve erkek kardeşlerinin yataklarından ayırmak vaciptir. Erkeğin erkekle, kadının kadınla aynı yatakta yatmaları aslâ caiz değildir; her biri yatağın birer kenarında olsa bile...” (Feteva’n-Nevevî, s. 215a; İbranim Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 309.)

    Ergenlik döneminde ise imkânlar dâhilinde kız ve erkek çocuklarımızın odaları ayrılmalıdır.

    2- Çocuklarımızın giyinirken veya mahrem halleri sırasında ayrı bir odaya gitmeleri ve başkası görmeden üstlerini değiştirmeleri sağlanmalıdır.

    Ebeveynler ev içindeki kılık kıyafetlerine ve birbirleriyle olan ilişkilerine dikkat etmeli, iç çamaşırıyla gezmemeli veya mahremiyet eğitimine zarar verecek açıklıkta kıyafetler giymemelidir. 4 yaşından itibaren çocuklar ev içi ve ev dışında çıplak bırakılmamalıdırlar.

    Ayrıca çocuklarımızın 3-4 yaşından itibaren avret bölgelerinin başkaları tarafından görülmesinin doğru olmadığını adım adım öğrenmesi gerekir. Bu bağlamda evlatlarımızın elbiseleri ve iç çamaşırları avret bölgelerinin kazara görünmeyeceği şekilde seçilmelidir.

    3- Yine çocuğumuza kendi bedeniyle anne-babasının ve diğer insanların bedeni arasında sınırlar olduğu anlatılmalıdır. Bilhassa tuvalet ihtiyacını giderirken başkaları tarafından görülmemesi gerektiği belirtilmeli, kapısı kapalı olan banyo veya tuvalete girmeden önce kapıyı mutlaka çalması gerektiğine dikkat çekilmelidir. Anneler çocuklarını yıkarken üstleri giyinik olmalıdır. Çocuğun da kendi avret yerini örtmesi öğretilmelidir.

    4- Tuvalet eğitimini kazandıktan sonra çocuğumuzun genital bölgelerine teması azaltmalıyız. Yani üreme organlarına dokunarak, öperek ya da vurarak çocuklarımızı sevmemeliyiz. Tüm bu hususlarda gösterilen hassasiyetlerimiz neticesinde çocuklarımız 4 yaşından itibaren vücudunun belli bölgelerine dokunulmasından rahatsız olacaklardır ki bu istenilen bir durumdur.

    Bunu destekleyici olarak biz ebeveynler, bu bölgelerin ne gösterilmesinin ne dokunulmasının ne de konuşulmasının uygun olmadığı şuurunu kazandırmalıyız. Çocukların yanında kaba, argo, müstehcen sözlerin kullanılmamasına özen göstermeli, bunun ayıp ve çirkin olduğu şuurunu kazandırmalıyız. Çünkü bunlar çocukların mahremiyet hassasiyetlerini azaltır ve hayâ duygularını yok eder.

    3- Çocuğun şahsiyetine saygı göstermeliyiz. Biz ebeveynler dahi 4 yaşından sonra çocuklarının bedeni üzerinde izinsiz tasarrufta bulunmamalıyız. Zor olsa da onları öpmeden önce izin almaya çalışmalıyız. Yalnızken odalarına girerken izin istemeliyiz. Böylece yavrularımıza, başkalarının odalarına girerken izin istemeleri gerektiğini kolayca öğretebiliriz.

    Bizler mahremiyet anlayışını, küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza kazandırmakla yükümlüyüz. Çünkü bu çocuklarımızın hayâ duygusunun gelişmesi için çok önemlidir.

    Ayrıca modern psikoloji de çocuklarda sağlıklı bir mahremiyet duygusunun gelişimini gerekli görmektedir. Çünkü mahremiyet şuuruna sahip çocukların istismara uğrama riski daha azdır. Mahremiyet eğitimi sonucunda çocukta bedeninin kendine özel olduğu bilinci oluşur. Kendi farklılığının bilincine varan çocuk ise her türlü istismara karşı kendini koruyabilir.

    Ayrıca ilginç bir husus olarak belirtmek gerekir ki; mahremiyet eğitimi almış küçük bir çocuk, kendisine yönelecek bir tehlikenin, tehlike olduğunu fark etmese bile, kazanılmış bir refleks ile o tehlikeden kendisini koruyabilmektedir.

    Çocuk, kendisine yönelen anormal davranışın ne anlama geldiğini bilmese dahi, ciddi rahatsızlık duymakta ve o an, o ortamdan uzaklaşmak istemektedir. Ancak mahremiyet bilinci kazandırılmamış ve hayâ duygusu örselenmiş çocukların kötü ortamlara düşme riskleri daha fazla olabilmektedir. (Allah korusun)


    Yazar : Ayşenur Türk Bıyık