Çocukları kötü alışkanlıklardan nasıl engellemelıyiz?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Adile tarafından 21 Ekim 2012 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Çocukları kötü alışkanlıklardan nasıl engellemeliyiz?

    Günümüzde sigara, alkol ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıkların çocuklar arasında bile yayılmaya başlaması anne babalara önemli bir vazife tahmil ediyor. Çocukların bu tür zararlı alışkanlıklara düşmemesi adına onların adım adım takip edilmesi ve kimlerle arkadaş olduklarının, vakitlerini nerede geçirdiklerinin vs. çok iyi gözlenmesi gerekiyor. Çocukların günlük yaptıklarını evde anlatmaya alışmaları, anne-babanın da bunları can kulağıyla dinlemeleri bu konuda büyük avantaj sağlar. Evet, kötü hareketler, hatalı davranışlar çocukta bir alışkanlık hâline gelmeden önce engellenmelidir. Aksi takdirde bunların düzeltilmesi çok daha zor olacak ve uzun zaman alacaktır.
    Zamanımızda çocukları korumamız gereken en önemli tehlikelerden diğer ikisi de televizyon ve internettir. Maatteessüf ifade etmeliyiz ki çoğu aile bu tehlikenin farkında değildir. Televizyonun insanlar üzerindeki tesiriyle ilgili araştırma yapanların ulaştığı netice şudur: Televizyon, insan hayatındaki pek çok güzel âdet ve faaliyetin yerine geçmiştir. İnsanlar arasındaki diyalog ve sohbet yollarını kapayarak onları kendine bağımlı fertler hâline getirmiş, insanlara, sağlık, enerji, ahlâkî bozulma ve üretim gibi önemli bedeller ödettirmiştir. Çoğu kişinin zannettiğinin aksine televizyon izleyen kişi sadece alıcı konumunda olduğundan, “etken” değil “edilgen” bir hâlde bulunduğundan beyin fonksiyonlarını yerine getirememekte, hatta televizyon karşısında dinlenmeyi düşünen kişi aslında yorulduğunun farkına bile varmamaktadır. Onun bütün bu zararlı etkileri nedeniyle “hayat çalan” bir alet olduğu ifade edilmiştir.Evet, pek çok insan, televizyon uğruna sağlığını, ahlâkını, enerjisini ve iş yapma gücünü kaybetmiş ya da zayıflatmıştır.
    Çocuklarını kontrolsüz bir şekilde televizyonla baş başa bırakan ebeveynler, daha sonra çocuklarda istenmeyen davranışların görülmesinden kendilerinin sorumlu olduğunu unutmamalıdırlar. Elbette televizyonun da faydalı ve eğitici yanları olabilir fakat televizyonla baş başa bırakılan ve izlediği kanal ve program seçiminde yönlendirilmeyen çocuğun onun faydalı yanlarından istifade edeceğini ummak hayalperestlik olur. Hele bir de televizyonun, insanları israf ve tüketime çağıran, seküler (dünyevî) bir hayatı empoze eden, dizi ve filmleriyle bizim değerlerimize uzak bir yaşantıyı temsil eden, evlilik, kadın ve aile hayatı gibi konularda bizi başkalaşmaya çağıran, helâl ve haram hassasiyeti olmayan yapısını düşündüğümüzde evimizde çocuklarımızı korumamız gereken nasıl bir tehlikenin kol gezdiğini daha rahat anlayabiliriz. Bu açıdan hangi maksatla olursa olsun çocuklar asla televizyonla baş başa bırakılmamalı ve izledikleri kanal ve programlar muhakkak kontrol altında tutulmalıdır.
    Hele bir de televizyonun, insanları israf ve tüketime çağıran, seküler (dünyevî) bir hayatı empoze eden, dizi ve filmleriyle bizim değerlerimize uzak bir yaşantıyı temsil eden, evlilik, kadın ve aile hayatı gibi konularda bizi başkalaşmaya çağıran, helâl ve haram hassasiyeti olmayan yapısını düşündüğümüzde evimizde çocuklarımızı korumamız gereken nasıl bir tehlikenin kol gezdiğini daha rahat anlayabiliriz. Bu açıdan hangi maksatla olursa olsun çocuklar asla televizyonla baş başa bırakılmamalı ve izledikleri kanal ve programlar muhakkak kontrol altında tutulmalıdır.
    Bu ifadelerimizle teknolojinin karşısında olduğumuz zannedilmesin. Bilgisayar ve internet faydalı yolda kullanıldığı takdirde insanlık için çok büyük nimetlerdir fakat şurası da aklı başında hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek ki internet, hâlihazırdaki durumu itibarıyla çocuklarımız için potansiyel bir tehlikedir. Çocukları böyle bir tehlikeden korumak ise her ebeveynin vazifesidir. Bunun manası internet ve bilgisayarı evimize sokmayalım demek de değildir, belki gerektiğinde bunlar eve sokulmayabilir de fakat bizim ifadeye çalıştığımız husus, çocukların bilgisayarla kontrolsüz bir şekilde baş başa bırakılmaması ve eğer internet kullanıyorsak kurduracağımız programlarla onun zararlı yönlerinin engellenmesidir.
    Son olarak bir grup öğrencilik çağındaki çocuk üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını vermek istiyoruz: Evlilik öncesi tarafların gayrimeşrû ilişkiye girmesini interneti hiç kullanmayan öğrencilerin % 88.5’i uygun bulmamış, ara sıra internet kullananlarda bu oran % 65’e düşmüş, her gün internet kullanan çocukların ise sadece % 49’u böyle bir ilişkiye karşı çıkmıştır.
     
    Son düzenleme: 24 Şubat 2014