Çocukları haramlardan nasıl korumalıyız?

Konusu 'Dini Sorular Ve Cevapları' forumundadır ve Adile tarafından 14 Mayıs 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin

    Çocukları haramdan uzak tutup nasıl duyarlı bir şekilde büyütmeli


    Kur’ân ve sünnette kesin bir dille yasaklanan fiillere haram denir. Aslında çocuklar mükellefiyet çağına gelmeden önce emir ve yasaklara muhatap değillerdir. Ancak baliğ olana kadar onlara haramlara karşı hassasiyet kazandırılmazsa, daha sonraki dönemde de onların haramlardan uzak durmaları çok zor olacaktır. Bu açıdan daha küçük yaştan itibaren meşru dairenin keyfe kâfi geleceği ve harama girmeye hiç lüzum olmadığı düşüncesi çocukların zihnine işlenmeli ve yavaş yavaş yeme, içme, giyim, kuşam, süslenme, insanlarla münasebetler vs. alanlarında neyin helâl neyin haram olduğu onlara öğretilmelidir. Çocuk belli bir devreden sonra her haramın Allah’a karşı bir isyan ve O’nun nimetlerine karşı yapılan bir nankörlük olduğunu, günahların içinde manevî elemler bulunduğunu ve her bir günahın kalb için öldürücü birer virüs etkisi yaptığını idrak etmeli ve yılandan çıyandan kaçar gibi günahlardan kaçmalıdır.
    Konuyla ilgili rivayetlere baktığımızda Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) de çocuklara, haramlara karşı hassas olma şuurunu kazandırmaya çalıştığını görürüz. Mesela Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün torunu Hz. Hasan’ın zekât hurmalarından birisini ağzına attığını görünce hemen onu ağzından çıkartmış ve şöyle demiştir: “Bilmiyor musun, Âl-i Muhammed zekât malı yiyemez.”Başka bir zaman ise Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına avret mahalli yeterince örtülmeyen bir çocuk getirildiğinde şöyle buyurmuştur: “Çocuğun avretinin hürmetine riayet edin ve onu örtün zira küçüğün avretinin hürmeti, büyüğün avretinin hürmeti gibidir. Allah avretini açanı koruyup gözetmez." İbn Kayyim el-Cevziyye de çocuklarla ilgili ahkâmı topladığı eserinde, çocuğun mükellef olmasa bile bu çeşit farzlara alıştırılması gerektiğini ve çocuğun harama alıştırılmasının velisi için helâl olmayacağını ifade etmiştir.
    Çocukların giyim kuşamıyla ilgili olarak yukarıdaki rivayeti de göz önüne aldığımızda, onların belli bir yaştan sonra tesettüre alıştırılmalarının gerekli olduğu anlaşılır. Maalesef günümüzde bazı anne babaların, “İleride özenci kalmasın, şimdiden hevesini alsın.” diyerek çocuklara küçüklüklerinde oldukça farklı elbiseler giydirdiklerine şahit oluyoruz hatta psikologlar, bazı anne babaların, kendi yapamadıkları ve içlerinde kalan birtakım tavır ve davranışları çocuklarına yaptırarak bir nevi tatmin olduklarını ifade ediyorlar fakat böyle bir yaklaşım son derece yanlış bir anlayışın ürünüdür. Nitekim küçükken gereken ehemmiyeti vermediğinden çocukları büluğ çağına ulaşan bazı dindar anne babaların, onları tesettüre alıştırmakta zorlandıklarını görüyoruz. Bu açıdan çocuklarımız mükellef olduklarında nasıl bir hayat yaşamalarını istiyorsak, küçüklüklerinden itibaren onların şuuraltını bu tür şeylerle beslemeliyiz.
     
    Son düzenleme: 24 Şubat 2014