Çocuğumun namaz kılmasını istiyorum?

Konusu 'Namaz kılmak' forumundadır ve Lasey tarafından 23 Aralık 2016 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Namaz Kılmak Zor Geliyor

    Günde beş vakit namaz kılmak mühim bir otokontrol göstergesidir. İş yoğunluğuna ara verip namaz görevini yerine getirmesi bireyin belli bir bilinç düzeyine ve irade olgunluğuna erişmiş olduğunu göstermektedir.

    Toplumun ergenliğe bakışı ile İslam’ın bakışı arasında mühim farklar var ve bu fark en çok da ibadetler söz konusu olduğunda açığa çıkıyor. Buluğa ermiş olsa dahi hiçbir genç üniversiteden mezun olmadan hem de işe girmeden yetişkin kabul edilmiyor. Halbuki İslam kaç yaşında olursa olsun büluğa ermiş gençleri birer yetişkin olarak kabul edip muhatap alıyor ve onlara tam bir sorumluluk yüklemekte. Dindar ailelerin ikilemi de bu noktada başlamakta ve bir taraftan henüz yeterince olgunlaşmadığını düşündükleri için gence çocuk muamelesi yaparken diğer taraftan büluğa erdiği gerekçesiyle dini sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyorlar. Olgunlaşma açısından bakılırsa ailelere hak vermemek elde değil. Fiziksel olarak yetişkin görünen gençlerin kendileri ve çevrelerine müteveccih farkındalık düzeyleri oldukça geride. Kısaca telaffuz etmek gerekirse gençler hızla büyümekteler fakat ne yazık ki aynı hızda olgunlaşamıyor.

    Sorumlusu ben değilim

    Gelen her nesilde bu durum bir öncekine göre daha fazla belirginleşmekte ve bunun sorumlusu olarak teknolojik gelişmelerin insan türünü hazırcılığa alıştırmasını mı söyleyelim yoksa değişen anne-baba tutumları veya sosyal faktörler mi diyelim bilemiyorum. Bu hususta kesin olarak inandığım bir şey varsa o da gençlerin bu olumsuzlukta kayda değer bir paylarının olmadığıdır. Kanaatimi besleyen en mühim bilgi çevrenin insan gelişimi üzerindeki muazzam etkisiyle ilgili ve insanın bedensel açıdan büyümesinde ayrıca birçok psiko-motor beceriyi kazanmasında çevre birincil etken olmasa da bizim “yetişkinlik” ölçütlerimizi belirleyen alanlardaki gelişimi büyük oranda çevrenin etkisindedir. Çevre derken oldukça geniş bir olgudan bahsetmekteyiz ve insanın etrafındaki diğer insanlar kadar temas kurduğu her türlü varlık ile fiziksel ve sosyal koşulları da çevre olarak düşünmeliyiz. Bir gencin sorumluluk duygusunun gelişmesi, ahlaklı davranması ve doğru kararlar alması doğumundan itibaren ne tür çevre koşullarında yaşamını devam ettirdiğiyle yakından ilişkilidir.

    Namaz Kılmak Zor Geliyor.

    Resul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v), anne babaların bu yükümlülüğüne işaret ederek şöyle buyurur: “Çocuğunuz yedi yaşına gelince ona namazı emredin. On yaşına gelince kılmazsa (gerekirse) namaz hususunda (hafifçe) dövün.”( EbuDavud) Bu hadis-i şerifteki ‘emir’ ifadesi, emredilen şeyin muhakkak yapılmasına işaret etmektedir. Aksi takdirde karşılığında vebal, kınanma ve azap vardır.

    Namaz, Allah inancıyla ilgili bir ibadettir. Bunun için çocuğa niçin namaz kıldığımızı anlatmadan önce Allah’ı anlatmamız gerekir. Ancak Allah Azze ve celle'nin varlığını anlatırken çocuğun zihinsel gelişimini hesaba katmamız gerekir. Çünkü çocuk yedi yaşına kadar somut (görsel) düşüncenin etkisinde olduğu için soyut kavramları anlamada güçlük yaşar. Cenab- Allah'a inancı soyut kavramlar içerdiğinden, biz ne kadar anlatmaya çalışsak da çocuk Cenab- Allah’ı güçlü bir insana veya masal kahramanına benzetmekten kurtulamaz. Çocuğa Cenabı Allah’ı anlatırken onun anlayacağı basit bir dil ve somut kavramlar kullanmalıyız.