Cemrenin Kelime Anlamı Nedir? Cemrenin Kelime Anlamı: Arapça bir kelime olan cemrenin uzak ya da yakın anlamıyla alakalı çeşitli kaynaklarda pek çok bilgi bulunmaktadır. Konuyla ilgili olan bilgilerden bazıları şunlardır: Cemre cimin üstünle okunması ve mimin sükûnu ile bir tane ateş koru anlamında kullanılan bir kelimedir. Cemre için köz tabiri de kullanılmaktadır. Yanan ateş manasında cem-i cinsi cemrdir. Kelimenin çoğul kalıbı cemerat ve cimin esreli okunmasıyla cimar şeklindedir. Mütercim Asım’ın naklettiğine göre bin nefer süvari için de cemre tabiri kullanılmaktadır. Burada cemre tabirinin kullanılmasının sebebi ya süvarilerin düşmanı ateş gibi suzan etmesi dolayısıyladır ya da cemre burada süvarinin çokluğundan dolayı cemiyet manasındadır. . Yukarıda da görüldüğü gibi cemrenin ilk anlamı ateş koru, yanmış kömür parçası, kor, kıvılcım, yükselen ateş, kor alev,, kor halindeki ateş, közdür. . Şubatta havada, suda, toprakta meydana gelen hararetlerden her biri için de cemre tabiri kullanılmaktadır. Cemre hararet olarak kullanılmasının yanı sıra kışın sonunda şubat ayında peyda olan buhara da cemre denilmektedir. Bu hararet ve buharın üç defa yerden heyecan ettiği; şubatın ilk haftasında havada, ikinci haftasında suda, üçüncü haftasında arzda vuku bulduğu belirtilir. Şubatın ilk haftasında ilk cemre kalkar ve zemine hararet gelir. İkinci haftasında kalktığında suda hararet meydana gelir, üçüncü haftasında dalgalandığında ise ağaç ve bitkilerde etkisi görülür. Eski zeamet sahiplerine göre ise cemre, şubatta birer hafta ara ile semadan havaya, suya, toprağa düşen üç böcektir ve hararet de bunlardan etrafa yayılmaktadır. İlk cemre şubatın ilk haftasında havaya düşen cemre; ikinci cemre şubatın ikinci haftasında suya düşen cemre; üçüncü cemre şubatın üçüncü haftasında toprağa düşen cemredir. . Cemre sıcaklık olarak tanımlandığı gibi sıcaklığın yükselişi olarak da tanımlanmaktadır. Buna göre bahardan az önce, ilkin havada, sonra suda ve en son da toprakta meydana geldiği sanılan sıcaklık yükselişine cemre denilmektedir. Cemre, bahar mevsiminde ortalığın ısınması, şubat sonu ve mart başında birer hafta ara ile havaya, suya ve toprağa düşerek sıcaklığın yükselmesine sebep olduğu kabul edilen ısıtıcı kuvvet, ilkbaharda 19 Şubat ile 6 Mart tarihleri arasında birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan ısıtıcı kuvvet veya tabiatta ısının yükselmesi, yeryüzünün harareti ve ısısı şeklinde de tanımlanmaktadır. Cemrenin bu anlamları dışında küçük çakıl taşı anlamı da bulunmaktadır. Hacda birbirinin ardınca üç defa cimar, yani küçük taşlar atılır. Bunlara cemre-i ula, cemre-i vusta ve cemretü’l ukba denir. Hac sırasında hacıların Mina’da şeytanı taşlamaları, bu maksatla atılan çakıl taşı, Müslüman hacıların hac sırasında Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığınların adı da yine cemredir. Karakabarcık denilen iltihaplı bir yara, ateş göynüğü, yanıkara için de cemre kelimesi kullanılmaktadır. Burada cemrenin ateş, ısı ile bağlantılı olarak bir hastalığın adlandırılmasında da kullanıldığını görmekteyiz.