Çağrının Yayılması Hz. Peygamberin İslam’a gizli davet dönemi yaklaşık üç yıl (M 610-613) sürmüştür. Peygamberimiz “Sana emrolunanı açıkça söyle ve müşriklere aldırma.” ve “(Önce) en yakın akrabanı uyar.” ayetleri nazil olunca tüm insanları açıkça İslam’a davet etmeye başladı. Hz. Peygamber öncelikle akrabalarını İslam’a davet etmek maksadıyla bir yemek tertip etti. Yemeğe Peygamberimizin amcaları, halaları ve diğer akrabaları katıldı. Yemekten sonra Hz. Peygamber konuşmaya başlamadan önce amcası Ebu Lehep ayağa kalktı. Peygamberimizin tebliğinden önceden haberdar olan Ebu Lehep yeğenine, “Ben kendi akrabalarına senin getirdiğin gibi kötü şey getiren birini görmedim.” diye bağırdı ve orayı terk etti. Onun ardından oradaki topluluk da dağıldı. Peygamberimiz bunun üzerine bir müddet sonra tekrar bir yemek daveti tertip ederek tüm akrabalarını çağırdı. Yemekten sonra akrabalarına şöyle seslendi: ‘‘Kavmine benim getirdiğimden daha hayırlı bir şey getiren birini bilmiyorum. Ben sizi iki kelimeye davet ediyorum. O da Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim de onun kulu ve elçisi olduğuma iman etmenizdir. Ben size ve tüm insanlara peygamber olarak gönderildim. Bu hususta hanginiz bana yardımcı olarak cenneti kazanmayı kabul eder?’’ Orada bulunanların çoğunluğu olumlu sözler söylediler. Ancak Ebu Lehep, “Bu bir şerdir, kötülüktür, bugün ona uyacak olursanız zillete düşersiniz ve bunu korumaya kalkarsanız öldürülürsünüz.” diyerek karşı çıktı. Bunun üzerine kalabalık dağıldı. Böylece Hz. Peygamberin akrabalarını İslam’a davet etme girişimi sonuçsuz kalmıştır. Bir müddet sonra Hz. Peygamber, Mekkelilere İslam’ı açıktan tebliğ etmek amacıyla Safa Tepesi’ne çıkarak şöyle seslenmişti: “Ey Kureyş hâlkı! Şayet ben size, şu tepenin arkasında, şehri istila etmek isteyen bir düşman ordusu gelip karargâh kurmuş desem, bana inanır mısınız?” Mekkeliler ise bu soruya şöyle cevap verdiler: “Sen asla yalan söylemedin ve biz senin her söylediğine inanırız.” Hz. Peygamber, “Allah beni, sizi ikaz edip kötü şeylerden korumak ve şayet beni dinlemeyecek olursanız Allah’ın öfkesinin sizi tehdit ettiğini söylemek üzere gönderdi.” dedi. Orada bulunanlardan Ebu Lehep, Hz. Peygamberin sözünü keserek şöyle bağırdı: “Bu manasız ve saçma bildiri için mi bizi rahatsız ettin ve zamanımızı boş yere geçirttin?” Bunun üzerine orada bulunan topluluk, dağılmış ve böylece ilk açıktan davet girişimi de sonuçsuz kalmıştır. Kaynak: mihrabder.com