Büyük günahları affettiren dua Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'un rivayet ettiği hadiste, Rasulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur. Estağfirullâhellezîlâ ilahe illâ hüvel hayyül kayyûmü ve etûbü ileyh. (Kendisinden başka hak ilah olmayan, ezeli hayatı ile dipdiri olup yarattıklarını devamlı gözetip duran Allah'tan mağfiret istiyor. O'na iltica ediyorum.) diyen kimsenin günahları harpten kaçan kimse dahi olsa bağışlanır." Berâ b. Azib (r.a.)'den rivaye edilen hadiste, Rasulü Kibriya (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Her namazın peşinden, üç defa Allah'a istiğfar ederek, Estağfirullâhellezî lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh. (Hayy ve Kayyûm olup, kendisinden başka ilah olmayan Allah'tan mağfiretdiliyorum.) diyen kimsenin günahları, harpten kaçmış dahi olsa affedilir." Yine Berâ b. Azib (r.a.)'den rivayet edilen bir hadiste, Rasulü Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Her namazın peşinden: Estağfirullâhel azıyme ve etûbü ileyh. (Ulu Allah'tan mağfiret diler ve O'na sığınırım) diyen kimsenin günahları, harpten kaçmış dahi olsa affedilir." Bu hadislerdeki zikir ve istiğfardan maksat şunlardır: Bu zikir ve istiğfarların kalp huzuru içinde yapılması, Zikre karışan, zikrin manalarını meşgul eden her şeyi kamil bir şekilde kalpten atmak sureti ile zikir yapılmasıdır. Zikrin; kalp, dil, himmet ve akıl ile olması için bütün azaların zikrin hükümlerinin gerektirdiği şeyleri kabullenmesi gerekir. Bunun için de yukarıdaki şartlara uyulmalıdır.