Doğal yapısının tarıma elverişliliği ve coğrafya bakımından konumunun yerleşime uygunluğu Bursa ili topraklarını tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi yapmıştır. Çeşitli tarih dönemlerinde yöreye egemen olan halklar arkalarında önemli kültür kalıntıları bırakmışlardır. Bursa bugünkü görünümünü 12. yüzyıldan sonra Türklerle birlikte kazanmaya başlamıştır. 14. yüzyıldan sonra iyiden iyiye belirginleşen Türk uygarlığı kuşkusuz kendisinden önceki değişik uygarlıkların bir bileşimidir. Örneğin birçok Bizans söylencesi değişime uğrayarak Türk söylencesi durumuna gelmiştir. Bursa Osmanlılar döneminde ülkenin en önemli dokuma merkeziydi. Kemha atlas kadife tafta bürümcük gibi çeşitli ipekli dokumanın yanı sıra havluculuk da il dokumacılığının önde gelen ürünlerindendir. İlin ün kazanan el sanatlarından biri de çiniciliktir. İznik'te Bizans'ın son dönemlerinde başlayan çinicilik 17. yüzyıl sonuna kadar önemini korumuştur. İznik çinilerinde egemen renk maviye çalan yeşildir. Osmanlı döneminde birçok mimari yapıtı süsleyen bu çiniler hâlâ yapıldıkları günün parlaklığını korumaktadır. Bursa ilinin yaşamında yöreye yerleştirilen Balkan göçmenlerinin önemli bir yeri vardır. Günümüzde ün kazanan Bursa bıçakçılığını göçmen ustalar geliştirerek bugünkü düzeye getirmiştir. Bursa ilinin çeşitli yerleşim merkezlerinde Osmanlılar döneminden kalma birçok eski yapı vardır. Ayrıca Türk evlerinin en eski ve özgün örnekleri de Bursa ilindedir. 17. yüzyılın başlarında Bursa ve Mudanya'da yapılan evlerin üst ve alt katları aynı plandadır. Çıkma bulunmayan bu evlerin alt katlarının dış yüzeyleri tümüyle kapalıdır.