Bir Oruçluya İftar Ettirmenin Sevabı

Konusu 'Manevi Hayatımız' forumundadır ve Adile tarafından 14 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Adile

    Adile Admin



    Ramazan Ayında Bir Oruçluya İftar Ettirmenin Sevabı

    İftar vermek,iftarın sevabı, oruçluya iftar yemeği vermek

    Oruç ibadeti, insanın başkalarına gösteriş yapma (riya) hastalığının en az olduğu bir ibadettir

    Oruç ibadeti, insanın başkalarına gösteriş yapma (riya) hastalığının en az olduğu bir ibadettir. Çünkü orucun dışarıdan görülebileceği apaçık bir belirtisi yoktur. İnsan, sadece Allah rızası için yemeyi, içmeyi, cinsî münasebeti terketmiştir. Bu yüzden sevabı çoktur. Nitekim sevgili Peygamberimiz'den [sallallahu aleyhi vesellem] nakledildiğine göre Rabbimiz şöyle buyurmuştur:

    "Oruç benim içindir. Onun karşılığını ben vereceğim."



    Selman-ı Fârisî [radıyallahu anh] şöyle rivayet eder:

    "Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] şaban ayının son günü bize bir hutbe okudu ve buyurdu ki: 'Ey insanlar! Büyük bir ayın gölgesi üzerinize düşmüş bulunuyor. O ayın içinde bulunan Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. Cenâb-ı Hak [celle celâluhû], bu ayda oruç tutmayı farz ve geceleri ibadet etmeyi nâfile kılmıştır. Kim bu ayda hayırlı bir haslet ile Allah Teâlâ'ya yaklaşırsa, diğer aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap kazanır. Yine bu ayda bir farzı yerine getiren diğer aylarda yetmiş farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır. Bu ay sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Bu ay yardımlaşma ayıdır. Bu ayda müminin rızkı artar. Kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, bir köle âzat etmiş gibi sevap kazanır ve günahları mağfiret edilir.'

    Bu sözler üzerine biz dedik ki: 'Ey Allah'ın Resûlü! Bizim hepimiz bir oruçluyu iftar ettirecek imkâna sahip değiliz.'

    Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] sözlerine şöyle devam etti: Oruçluya bir içim süt, bir içim su ve birkaç hurma vererek iftar ettirene de Allah Teâlâ bu sevabı verir. Kim bir oruçlunun karnını doyurursa, Allah Teâlâ onun günahlarını bağışlar. Yine ona benim kevser havuzumdan içirir ve ondan sonra hiç susuzluk çektirmez. Oruç tutan kişinin sevabından bir şey eksilmeden, kendisinin kazandığı sevap kadar da iftar ettiren kişiye sevap verilir.

    Bu ay öyle bir aydır ki öncesi rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden âzattır. Bu ayda kölesinin (hizmetçisinin, işçisinin) işini hafifleten kişiyi Allah Teâlâ [celle celâluhû] ateşten âzat eder.

    Bu ayda şu dört haslete sıkıca sarılın; iki haslet ile Rabb'inizin rızasını kazanır, ikisine ise her zaman ihtiyaç duyarsınız. Rabb'inizin rızasını kazandıracak iki haslet şudur: Allah'tan başka ilâh bulunmadığına şehadet etmek ve Allah'tan günahların bağışlanmasını dilemek. Her zaman ihtiyaç duyduğunuz iki haslet ise Rabb'inizden cenneti istemek ve cehennemden O'na sığınmaktır."

    Oruç tutan kimse, eline, diline hâkim olup niyetini de güzel yaptıktan sonra onun bütün fiilleri ibadet olmaktadır. Nitekim Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] oruç tutan kimsenin uykusunun dahi ibadet olacağını buyurmaktadır: "Oruçlunun uykusu ibadet, susması tesbihtir. Amellerinin karşılığı kendisine kat kat fazlasıyla verilir. Onun duaları makbul, günahları mağfurdur."