BİD'AT: Sonradan ortaya çıkan şey, ilk defa benzersiz bir şey ortaya koymak. Peygamberimizin ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkarılan, uydurulan söz, yazı, usûl ve işler, reformlar. Dinde yeni ortaya çıkan şeylerden kaçınınız. Çünkü bu yeni şeylerin hepsi bid'attir. Bid'atlerin hepsi dalalettir. Yoldan çıkmaktır. (Hadîs-i şerîf-Ebû Davûd) Bir millet, dîninde bir bid'at yaparsa, Allahü teala, buna benzeyen bir sünneti yok eder. Kıyamete kadar bir daha geri getirmez. (Hadîs-i şerîf-Darimî) Sünnete giden yol; bid'atten kaçmak, Eshab-ı kiramın icma'ına (söz birliğine) uymak, bozuk din adamlarından uzaklaşmak, bir Allah adamını tanımak ve eserlerini okumaktır. (Ebû Ali Hasen Cürcanî) Değiştiremeyeceğim bir bid'atı görmektense, mescidde söndüremiyeceğim bir ateşi görmeyi tercih ederim. (Ebû İdrîs Havlanî) Bid'atin terki, sünneti yerine getirmekten iyidir. Bid'atin yaygın olduğu, sünnetin terk edildiği bu karanlık zamanda, ilim öğrenmek, öğretmek ve yaymak en önemli iştir. Resûlullah'ın sünnetini ihya etmek maksadların en büyüğüdür. Bu dünya amel, iş, ibadet yeridir. (İmam-ı Rabbanî) Bid'at Ehli: Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem ve Eshab-ı kiramının yolundan (Ehl-i sünnet îtikadından) ayrılanlar. Bid'at sahibi. Îtikadda (îmanda) ve amelde (ibadette) dinde olmayan yenilikler ortaya çıkaran kimseler, dinde reformcular. Allahü teala, bid'at ehlinin orucunu, haccını, ömresini, cihadını, adaletini kabûl etmez. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mace) Bid'at ehli, bid'atinden vazgeçinceye kadar, Allahü teala tövbesini kabul etmez. (Hadîs-i şerîf-Taberanî) Bid'at ehli ile oturup kalkmayınız. Çünkü o, kalbi hasta yapar. (Hasan-ı Basrî) Yabancı kadın, bid'at ehli ve fasıkla beraber olmaktan çok sakının. (Ebü'l-Hüseyin Nûri) Bid'at ehli ile oturmayınız. Onlarla sohbet etmeyiniz. Çünkü sizi dalalete (yanlış yola, sapıklığa) düşürebilirler. (Abdullah bin Zeyd) Bid'at Fırkası: Peygamber efendimiz ve Eshab-ı kiramının yolundan ayrılanlar. Hadîs-i şerîfte Cehennem'e gidecekleri bildirilen yetmiş iki fırkadan her biri. Bid'at-ı Hasene: Resûlullah'ın ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkan ve bir sünnetin unutulmasına sebeb olmayan minare, medrese, mektep yapmak, İslamî ve faydalı kitaplar yazmak gibi güzel şeyler. (Bkz. Sünnet) Bid'at sahibi: Bid'at ehli. Bid'at sahiplerinin en kötüsü, Resûlullah'ın Eshabına buğz ve düşmanlık edenlerdir. Bid'at ehline hürmet etmek İslam'ın yıkılmasına yardım etmek olup, amellerin sevabını giderir. Bid'at ehline Resûlullah lanet edip; "Allahü tealanın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun" buyurdular. Bid'at ehliyle arkadaşlığın zararı, kafirle arkadaşlığın zararından çoktur. Bid'at sahibine buğz ile ondan yüz çevirenin kalbini, Allahü teala emniyet ve güven ile doldurur. (İmam-ı Rabbanî) Bid'at-ı Seyyie: Resûlullah'ın ve Eshabının zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkan ve bir sünnetin unutulmasına sebeb olan bozuk inanış ve ibadet olarak yapılan işler.