Beni İsrail Suresi ile ilgili hadisi şerifler

Konusu 'Hz.Muhammedin hadisleri' forumundadır ve Beyza tarafından 21 Ekim 2012 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Peygamberimiz (s.a.v)'ın beni israil suresi ile ilgili hadisler

    - İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), "...Sana
    gösterdiğimiz rüya ile ve Kur'ân'da lânetlenmiş ağaçla sadece insanları
    denedik..." (İsra, 60) mealindeki ayette geçen "rüya" için şu
    açıklamayı yaptı: "Bu, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Miraç gecesinde
    Beytu'l-Makdis'e götürüldüğü zaman gözüyle görmesidir. "Kur'ân'da
    lânetlenmiş ağaç" da zakkum ağacıdır." (Buhari, Menakibu'l-Ensar 42, Tefsir, Benû İsrail 9, Kader 10;
    Tirmizi, Tefsir, Benû İsrail, (3133).


    - İbnu Mes'ud (radıyallahu anh), "Bir şehri yok etmek
    istediğimiz zaman onun nimet ve refahtan şımarmış elebaşılarına (yola gelmelerini)
    emrederiz. Ama onlar orada iyice yoldan çıkarlar. Artık o şehir yok olmayı hakeder.
    Biz de onu yerle bir ederiz" (İsra, 16) ayetindeki "Şımarmış
    elebaşılarına emrederiz" ifadesiyle ilgili olarak şunu söylemiştir: "Biz
    cahiliye devrinde, sayıca artan bir kabile için: "falanca kabile arttı"
    derdik."

    - Yine İbnu Mes'ud (radıyallahu anh), "Onların
    taptıkları da Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar" (İsra, 57) ayeti
    hakkında şu açıklamayı yaptı: "İnsanlardan bir grup, cinlerden bir gruba
    tapıyorlardı. Bu cinniler Müslüman oldular. İnsanlar hâla bunlara tapmaya devam
    ettiler. Bunun üzerine ayet nazil oldu." (Buhari, Tefsir, Benû İsrail 7, 8; Müslim, Tefsir 28, (3030).


    - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor
    "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), "Bir gün bütün insanları
    önderleriyle beraber çağırırız" (İsra, 71) meâlindeki ayetle ilgili olarak
    şunu söyledi: "Onlardan biri çağırılır. (Amellerinin yazıldığı) kitap sağ
    eline verilir. Vücudu altmış zira' genişletilir, yüzü beyazlaştırılır. Başına
    pırıl pırıl yanan inciden bir taç geçirilir. Bu haliyle arkadaşlarının yanına
    döner. Arkadaşları onu uzaktan görünce: "Ey Rabbimiz bunu bize de ver ve onu
    hakkımızda mübarek kıl" derler. O, yanlarına gelir ve onlara: "Müjde
    sizlere! Herbirinize bunun bir misli var" der.



    Kâfire gelince, onun suratı kararır. Onun da vücudu, altmış
    zira' genişletilir. Ona da bir taç giydirilir. Arkadaşları onu görünce: "Bunun
    şerrinden Allah'a sığınırız, Ey Rabbimiz onu bize verme" derler. Bu da
    arkadaşlarının yanına gelir. Onlar: "Ey Rabbimiz, onu zelil et" derler. O
    da: "Allah sizi rahmetinden uzak tuttu, sizden herkese bunun bir misli
    verilmiştir" der." (Tirmizi, Tefsir, Benû İsrail, (3135).


    - İbnu Ömer (radıyallahu anhüma), "Güneşin kayması
    (dülûku'ş-şems) anından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl" (İsra,
    78) ayetinde geçen dülûku'ş-şems'ten maksad, "güneşin meyli" derdi. (Muvatta, Vukûtu's-Salat 19, (1, 11).