BEKA Sonsuz, ebedî kalmak; durmak, sürmek, devam etmek ve özellikle eski hali üzere sabit olmak. Istılahta; Yüce Allah'ın sıfatlarından birisidir. Allah'ın varlığının bir sonunun olmaması demektir. Bütün sonradan yaratılan varlıklar için bir son düşünüldüğü halde, O'nun için bir son düşünülemez. O hem ebedî hem de ezelîdir. Başlangıcı ve sonu yoktur. İki türlü bakî varlık vardır: 1- Sonsuza kadar kendi kendine baki olan varlık. Bu varlık için bir fena, yani son bulmak, zeval bulmak düşünülemez. İşte bu varlık Yüce Allah'tır. 2- Belli bir süreye kadar, bir başkası sebebiyle,bir başkasına muhtaç olarak baki olan varlık. Bu, Allah'ın dışında, Allah'ın belli bir süreye kadar baki kıldığı varlıklardır. Bunlar için son ve zeval bulmak mümkündür. Allah'ın baki kılmasına bağlı olan varlıkların bakiliği de iki şekilde olur: a- Bizzat kendisi, özel varlığı baki olanlar ki; bunların bakiliği tek tek her varlık içindir. Buna örnek olarak gök cisimleri, ay, dünya, yıldızlar ve diğer gezeğenler verilebilir. Her birinin bakiliği kendisine mahsustur. Bütün bunların son ve zeval bulması Allah'a bağlıdır. O istediği anda bunlara bir son verebilir. b- Cins ve türleri itibariyle baki olanlar. Bunların bakiliği her varlığın bizzat kendisi için değildir. Bu tür bakî varlıklara da insan ve hayvan türleri örnek verilebilir. İnsan cins ve tür olarak Allah'ın istediği ve dilediği vakte kadar bakidir. Bir insan ölür ama insan türü bakidir. Diğeri yaşar ve insan nesli devam eder. Özel varlığı baki olan varlıklar ise böyle değildir. Ay, zati olarak kendisi için, herhangi bir yıldız kendisi için bakidir, süreklidir. (Rağıb el-Isfahani, Müfredat, İstanbul 1986, s. 74). Dünya fani, ahiret ise bakidir. Cennet, Cehennem bakidir. Oradaki mükafat ve azap da bakidir. Yüce Allah Cennet ehli için "Onlar Cennetliktirler. İşlediklerine karşılık olarak ebediyen Cennet'te kalacaklardır. " (Ahkaf, 46/14) buyurmakta, Cehennem ehli için de, "Kim Allah'a ve Peygamberi'ne karşı gelirse ona, içinde sonsuz olarak kalacakları Cehennem ateşi vardır. "(Cin, 72/23) buyurarak, her iki grubun mükafat ve azabının daimî olacağını açıkça ifade etmektedir. Allah'ın dışındaki her şey O'nun dilemesi ve isteğine göre, O'nun istediği zamana kadar, O'na muhtaç olacak şekilde bizatihî olmayıp, biğayrihî bakidir. O nasıl isterse o şekilde olur ve geçici bakilik son bulur. Yüce Allah ise bizatihî olarak bakidir. Başlangıcı olmadığı gibi bir sonu da yoktur. Zira O Vacibu'l-Vücûd'dur, varlığı zorunlu olandır. Kıdemi sabit olanın bekası da vaciptir. O'nun baki olması Vacibu'l-Vücûd olmasının bir gereğidir. Beka, Allah'ın zatî sıfatlarındandır. Bunun zıddı olan "fena" yani "bir sonu olmak" Yüce Allah için muhaldir. Böyle bir şeyin düşünülmesi tenakuzdur.