Ayvansarayi Hüseyin Efendi Kimdir?

Konusu 'Biyografiler' forumundadır ve Lasey tarafından 13 Aralık 2018 başlatılmıştır.

  1. Lasey

    Lasey Admin

    Ayvansarayi Hüseyin Efendi Kimdir?

    Ayvansarâyî-Hüseyin-Efendi-291x300.

    Ayvansarayi Hüseyin Efendi (1787)

    18. yüzyılın başlarında İstanbul, Fatih semtinde doğmuştur. Asıl ismi Hüseyin olup, Ayvansarayi adıyla meşhur olmuştur. Babası Hacı İsmail Ağa’dır.

    Ayvansarayi Hüseyin Efendi Kimdirİlim tahsiline küçük yaşlarda hafızlık yaparak başlayan Ayvansarayi daha sonra dönemin ünlü alimleri yanında, mutasavvıf hocalardan da dersler alarak kendini yetiştirmiştir. Bir eserinin başına koyduğu bilgiye bakılırsa Dergah-ı ali yeniçeri Sekbanlarından biri olarak devlette vazife almış, ilerleyen yaşlarında tarih ve özellikle biyografiye dair kıymetli eserler yazmıştır. Kendi dönemine kadar İstanbul’da mevcut olan bütün camileri ve diğer dini ve sivil mimari eserleri birer birer inceleyerek kaleme aldığı “Hadikatü’l-Cevami” isimli eseri çok meşhur olup, kendisinden sonra gelen bazı müellifler tarafından çeşitli ilavelerle zenginleştirilmiştir. Onun ayrıca “Mecmua-i Tevarih”, “Vefayat-ı Selatin ve Meşahir-i Rical” İsimli eserleri vardır. Ayvansarayi bu eserinde de başta Osmanlı padişahları olmak üzere dönemde yaşamış bütün meşhur şahısların vefat ve ölüm tarihlerini ansiklopedik bir tarzda yazmıştır. Son yıllar içinde bazı araştırmacılar Ayvansarayi’nin kitaplarını yeni Türkçe harflerle neşretmişlerdir. 1787 yılında İstanbul’da vefat eden bilginimizin kabrinin nerede olduğu tam olarak aydınlığa kavuşturulmamıştır.Ayvansarayi Hüseyin Efendi Kimdir

    Önce Suriçi tabir edilen merkezden başlanmak suretiyle, sırasıyla Eyüp, Galata, Boğaz, Üsküdar ve Kadıköy olmak üzere İsanbul’un bütün cami ve mescitlerinin durum tespitinin yapıldığı kitap, benzerine günümüzde bile eşine zor raslanan önemli bir şehir envanteridir. Eserin tertibindeki dikkat vetitizlik, Ayvansarayi Hüseyin Efendi’nin ilmi yetkinliği hususnda bize bilgi vermektedir. O, gözlemlediği mimari yapılarda, göz önünde bulundurduğu coğrafi sıralandırmanın yanı sıra, selatin yapıları ilk elde değerlendirmiş, ardından alfabetik düzende diğer yapıların tanıtımını yapmayı uygun bulmuştur. Böylece İsanbul camileri;, yaptıran kişinin adı, bu kişininmezar yeri, tamir edilmişse banisi, caminin varsa müştemilatı,hamamı, çeşmesi, kütüphanesi vb. şeklinde bir künyeleme sistemiyle sade bir dille kayıt altına alınmıştır. Yerli ve yabancı bir çok araştırmacı tarafından kaynak eser olarak kullanılan Hadika, ünlü Alman tarihçi Joseph von Hammer-Purgsall tarafından da büyük övgü almış ve Almancaya çevrilmiştir, Almancasından da Fransızcaya çevrilmiş, böylelikle beynelmilel bir yapıt olma vasfı elde etmiştir. 1787 yılında İstanbul’da vefat eden bu değerli bilginin kabrinin nerede olduğu ise tam olarak aydınlığa kavuşturulmamıştır.