Hazreti Ali'den rivayet edilmiştir: "Bedir savaşında Resulüllah (s.a.v)'m yanına gittim. Baktım ki, secdeye varmış: "Yâ Hayyü, yâ Kayyûm" diye devamlı bu esmaları zikrediyordu. Başka bir şey ilave etmiyordu. Böylece yanından ayrıldım. Kafirlerle savaşa gittim. Bir süre sonra Resulüllah (s.a.v.)'ın yanına döndüm. Yine aynı zikre devam ediyordu. Savaş esnasında devamlı Resulüllah'ın yanına gidip geldim. Savaş bitene kadar bu zikre devam ettiğini gördüm. Allah (c.c.) onun bu zikri sayesinde zaferi bize müyesser kıldı. " İbn-i Abbas (r.a.)'dan: * Allah (c.c.)'ın en büyük isimleri, (Yâ Hayyü, yâ Kayyûm/dur. Bedir savaşında Resulüllah (s.a. v.) Efendimiz'in savaş bitinceye kadar devamlı olarak, Cenabı Ecelli ve Ala'nın bu ism-i âlileri ile zikretmesi, bu isimlerin büyüklüğünü te'yid etmiştir. "Eğer Cenabı Ecelli ve Ala'nın bunlardan daha büyük ism-i âlisi olsaydı, savaş anında onlarla zikrederdi." buyurmuşlardır. * Allahü Teala sıkıntı anında Ayet el-Kürsi'yi okuyanın yardımına koşar. Gece yarısı kıbleye karşı (170) defa okuyan kimsenin Allahü Teala dilek ve hacetlerini gerçekleştirir.semâvâti vel ardı yâ zel celâli vel ikram." ve ( yâ Rabbi, bu ayeti kerime ve içindeki esmâ-i ilâhinin hürmetine bu zalimin dilini bağla, ağzını kilitle, hakkımda iyilikten başka bir şey konuşmasın) der de zalimin yanına girerse, Cenab-ı Ecelli ve Alâ o zalimi dilsiz kılar. Allah (c.c.)'ın izni ile ondan zarar gelmez. Kalp ağrısında, nefes tutulmasında, ciğer ve karın ağrılarında Ayet'el-Kürsi'yi, temiz bir tabağa üç defa yazar, temiz su ile yazıyı imha eder de içeceği vakit hangi dert için içiyorsa, mesela karın ağrısından emin olmak için şifa niyeti ile içiyorum der içerse, Cenab-ı Ecelli Alâ, Ayet'el Kürsi hürmetine o kimseyi o dertten şifaya kavuşturur. Bir kimse Cuma günü ikindiden sonra Ayet'el-Kürsi'yi ıssız bir yerde (17) defa okursa, daha evvel kendinde bulunmayan haller meydana gelir. O anda dua etse, duası kabul olunur.