Ateş hakkında bilmeniz gereken önemli şeyler Çocuğunuzun ne giyeceği konusunda alışılmışın dışındaki sabah huysuzluğu size bazı şeylerin yolunda olmadığını anlatır; biraz sonra cam gibi gözler ve kırmızı yanakları da aynı şeyi söyler. Öğlen yemeğinde küçük çocuğunuz kayıtsızca kaşığı masaya koyar ve uykuya dalarsa, o zaman şüpheleriniz artar. Alnına dokunur dokunmaz termometreyi aramaya başlarsınız; dakikalar içinde, şüpheleriniz doğrulanmıştır: Çocuğunuzun ateşi vardır. Sakladığınız asetaminofeni almak için ecza dolabına doğru koşuyor musunuz? Çocuğunuzun doktorunu aramak için telefona doğru mu koşuyorsunuz? Soğuk bez hazırlamak için banyoya mı koşuyorsunuz? Fazladan battaniye almak için yatak odasına mı koşuyorsunuz? Biraz tavuk çorbası ısıtmak ya da portakal suyu hazırlamak için mutfağa mı koşuyorsunuz? Yukarıdakilerin hepsini yapıyor musunuz? Ya da hiç birini yapmıyor musunuz? Bu soruların yanıtlarını bilmek çocuğunuzun sağlığı ile yakından ilgili ve önemlidir. Bilimadamları artık, birçok olguda ateşin bir düşman olmadığına (41.1°C kadar yüksek bir ateş bile kalıcı zarar vermez), aksine vücudun virüsler, bakteriler ve mantarlar gibi İstilacılara karşı koruyucu yanıtı olduğuna inanmaktalar. Bu tehdidi oluşturan mikro-organizmalardan biri vücuda girdiği zaman, beyaz kan hücreleri harekete geçer ve interlökin adı verilen bir hormon Üretir. İnterlökin, vücudun termostatını açmak için, beyinde bulunan bir salgı bezi olan hipotalamusu uyarmak üzere beyne gider. Yüksek vücut sıcaklıklarının, enfeksiyonla savaşmada bağışıklık sistemine yardım ettiği görülmektedir ve bazı mikroorganizmalar bu yüksek sıcaklıklarda gelişimlerini sürdürememektedirler. Ateş istilacıların demire olan ihtiyaçlarını artırırken vücuttaki demir düzeylerini düşürür -bunun sonucunda onları aç bırakarak öldürür. Saldırıda bulunan bir virüs ise ateş, vücuttaki interferon ve diğer antiviral maddelerin üretimini artırır. Vücut sıcaklığı normal sınırların birkaç derece üzerine aniden çıkarsa sıklıkla titremeler ve üşüme görülür, Böylece kişi ısınmak amacıyla sıcak kakao ya da çay içmek, bir battaniye daha örtmek ya da kalın giysiler giymek gibi önlemler almaya çalışır; bu da ateşi daha da artırır. Normal olarak, vücut sıcaklığı, sabah 02:00-04:00 arasında en düşüktür (oral olarak 35.8°C, uyandığımızda göreceli olarak düşüktür (36.1°C), daha sonra gün içinde yavaş yavaş yükselir ve akşam 18:00-20.00 arasında 37.2°C de pik yapar. Vücut sıcaklığı, sıcak havada bir miktar yüksek, soğukta düşük, egzersiz sırasında dinlenme esnasındakine kıyasla daha yüksek olmaya eğilimlidir. Küçük çocuklarda, erişkinlerde olduğundan daha değişkendir ve daha fazla bireysel farklılıklar gösterir. Küçük bir çocuğun, rektal ateşi 38.1°C-38.4°C ulaşana kadar genellikle ateşinin olduğu kabul edilmez. Ateş, farklı hastalıklarda farklı davranır. Bazılarında, vücut sıcaklığı sürekli yüksek olabilir; diğerlerinde sabah daha düşük ve akşam daha yüksek olur ya da belirli bir düzeni olmadan çıkar, iner ve yine yükselir. Ateşin nasıl davrandığı, bazen doktorun tanıyı koymasına yardımcı olur. Ateş, vücudun hastalığa yanıtının bir parçası olduğu zaman 41.1°C üzerindeki sıcaklıklar nadirdir ve 42.2°C üzerindeki sıcaklıklar ise duyulmamıştır. Ama ateş, sıcak çarpmasındaki gibi vücudun ısı düzenleme mekanizmasındaki bir bozukluktan kaynaklanıyorsa, sıcaklıklar 45.6°C kadar yüksek olabilir. Bu istisnai durumlar, vücut çok fazla ısı ürettiğinde ya da kendini etkili olarak soğutamadığında, veya vücut içindeki bir anormallik nedeniyle ya da daha yaygın olarak dış ortamdaki bir ısı kaynağının neden olduğu aşırı sıcaklık durumunda ortaya çıkabilir (sauna ya da sıcak bir küvet gibi, veya sıcak havada park etmiş bir arabanın içinde oturmak gibi [pencereler 5 cm açılmış ve dışarıdaki hava sıcaklığı ortalama 29.4°C iken kapalı bir arabanın içindeki hava sıcaklığı, hızla 45°C’ye kadar yükselebilir]). Isı artışı, ayrıca sıcak ve nemli havada ağır fiziksel aktivitede bulunmak ya da sıcak havada çok kalın giyinmek sonucunda da oluşabilir. (Çocuklar, sıcak çarpmasına karşı hayatlarının ilk yılında olduğundan daha az duyarlı oldukları halde, yine de gerekli önlemler alınmalıdır). Isı düzenlenmesindeki bozulma nedeniyle oluşan ateş, kendi başına bir hastalıktır; faydalı olmadığı gibi, tehlikelidir ve acil tedavi gerektirmektedir. Hastalık nedeniyle oluşan 41.1°C üzerindeki sıcaklıklar da acil tedavi gerektirmektedir. Bu yükseklikteki bir ateşin artık faydalı olmayacağı ve bu ekstrem durumda, ateşin imnun yanıt üzerindeki pozitif etkilerinin tersine dönebileceğine inanılmaktadır.