Aşurenin faydaları saymakla bitmiyor.. İçindeki fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar; özellikle kalp hastalıklarına yararlı besin öğelerinden omega 3 başta olmak üzere demir, kalsiyum, E vitamini ve B grubu vitaminleri içerir. Nohudun içeriğinde bol miktarda fosfor, potasyum, Magnezyum, demir gibi madensel tuzlar; A, B, C vitaminleri, azotlu maddeler, nişasta ve şeker bulunmaktadır. Yüksek enerji içeriği ve vitamin, mineral çeşitliliği ile özzelikle sonbahar ve kış aylarında çok sık görülen soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı vücut direncini arttırır. Aşurede bulunan buğday, B1 vitamininden zengin olduğu için zihin yorgunluğuna ve sinir bozukluklarına iyi gelir. İçeriğindeki kurubaklagiller ve fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler sayesinde çok sağlıklı bir bitkisel protein kaynağıdır. Bitkisel protein çocuklar ve yaşlılar için önemlidir. Aşurenin içinde incir, kayısı, nar ve portakal gibi meyveler olduğu için bol C vitamini içerir; bu sayede bağışıklık sistemimizin güçlü olmasına da yardımcı olur. Kurubaklagiller, kayısı, incir gibi besinlerin posa içeriği yüksek olduğundan kabızlık problemi yaşayanlara iyi gelir. Aşure içeriğindeki maddeler sayesinde anne sütünü arttırmaya yardımcı olur. Bir yaşından önce çocuklara şekerli yiyecekler önerilmiyor. Aşureyi tatlandırırken şeker yerine doğal pekmez kullanırsak altıncı aydan itibaren çocuklara da verebiliriz. Hz. Nuh’dan (a.s) bizlere miras kalan ve Osmanlı sofralarının da baş tacı olan aşure tatısı günümüze dek ulaşarak her yıl evlerimizde bayram havası estiriyor. Bu şifalı ve bereketli tatlının vücudumuza pek çok yararı bulunmakadır. Bunun için aşure, sadece muharrem ayında değil her dönem sofralarımızda yer almalıdır.
