İslam aleminde 10 Muharrem’in özel bir yeri ve manası vardır. Zira; hicri yılın birinci ayı olan Muharrem ayının onuncu günü çok değişik ve fevkalade olaylar zuhur etmiş olduğu için Müslümanlar bugüne müstesna bir değer verir. 10 Muharrem’de meydana gelen önemli olaylardan bazıları şöyledir: 1. Cenabı Allah (cc) 10 Muharrem günü on ayrı peygambere on ihsanda bulunmuş olduğu için, “aşure” ismi verilmiştir. 2. Allah (cc) ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem’in tövbesini aşure yani 10 Muharrem günü kabul etmiştir. 3. İdris Nebi’yi Cenabı Hak yüce makama bugün çıkarmıştır. 4. İnsanlığın ikinci atası olarak bilinen Nuh Peygamberin gemisi Cudi Dağ’ında karaya 10 Muharrem günü çıkmıştır. 5. İbrahim (as) aşure günü doğdu, yine o gün o yüce peygamberi zalimlerin ateşinden kurtardı. 6. Cenabı Hak Davut (as)’un tövbesini o gün kabul buyurdu. 7. Eyüp Peygamber, düçar olduğu ibtilalarına-rahatsızlıklarına son verilerek sıhhatine kavuşması 10 Muharrem günüdür. 8. Hazreti Musa, aşure günü Firavunun zulmünden kurtuldu ve Firavun aynı 10 Muharrem günü sularına gark olup gitti. 9. Yunus Aleyhisselam: “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalim” diyerek balığın karnından aşure günü kurtuldu. 10. Ahir zaman Nebisi Peygamber Efendimiz (sav) dünyayı şereflendirdikleri tarih yine 10 Muharrem aşure günüdür. Daha bir takım olayların zuhur ettiği 10 Muharrem tarihine Müslümanlar tarafından saygı gösterilir. Bugün bizim milli ve İslami ananelerimiz arasında yer alan aşure pişirilerek komşulara ve garibanlara dağıtılır. Aşure en az on çeşit gıda maddesinin bir araya gelmesiyle pişirilen leziz bir tatlıdır. Ayrıca Cenabı Allah(cc) Muhammed ümmetine on ayrı ikramda bulunmuştur. Bu ikramların tamamı da 10 Muharrem günü olmuştur. Bu ikramlar içinde; Şaban, Ramazan ayları, Kadir gecesi, Ramazan ve Kurban bayramları, Cuma ve Arefe günleri vardır. İçinde bulunduğumuz 10 Muharrem Aşure Günü’nün önce İslam aleminin, saniyende beşeriyetin kurtuluşuna vesile olmasını Cenabı Hak’tan dua ve temenni ediyoruz. Ülkemizin pek çok yerleşim birimi olan şehirlerde, ilçelerde, beldelerde ve köylerde 10 Muharrem günü büyük tencerelerde, hatta kazanlarda pişirilen aşure; hısım-akraba başta olmak üzere komşulara ve çevredeki hane halkına dağıtılır. Bu aşure pişirme ve dağıtma işinin kökü Nuh Peygambere kadar dayanmış olduğu ifade edilir. 10 Muharrem günü karaya ayak basan Nuh (as)’un gemisindeki insanlar yanlarında kalan bütün yiyecekleri birleştirerek bir yemek yapmışlardır. Hem onun hatırasına, hem de Muharrem ayının onuncu günü meydana gelen önemli olaylar adına pişirilerek dağıtılan aşurenin Müslüman Türk Milleti’nin inancında ve kültüründe önemli bir yeri vardır. Bu kültür devam ettirilmelidir. Dedelerimizden, babalarımızdan bizlere intikal eden aşure işini, bizlerde çocuklarımıza ve torunlarımıza aktararak bu geleneğin devamını sağlamalıyız. Daha nice nice sağlık ve afiyet içinde 10 Muharremler temenni ediyor ve aşure günlerine kavuşmamızı Rabbimizden diliyoruz. Gençler özellikle de çocuklarımız tarafından unutulmaya yüz tutan tarihi ve dini günlere karşı daha duyarlı ve daha uyanık olarak nesilden nesile güzel gelenek, görenek ve adetlerimizi ayniyle yaşatmaya ve günlerin mana ve önemini en açık ve en belirgin şekilde yavrularımıza anlatmaya ve aktarmaya çalışmalıyız. Bu görev bilenlerin ve yaşları ileri boyutta olanların üzerine düşen bir vazifedir.