Allah'ın Şafi Sıfatı

Konusu 'Kuran-ı Kerim ayetleri' forumundadır ve Eylül tarafından 12 Ekim 2013 başlatılmıştır.

  1. Eylül

    Eylül Moderatör

    Allah'ın Şafi Sıfatı Anlamı
    [Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur;] (Şuara Suresi, 80)
    İnsanın acizliğini kavradığı ayrıca ne kadar muhtaç konumda olduğunu en çok farkettiği anlardan biri elbet hasta olduğu andır.
    Allah insana bu duyguyu yaşatmak için hepsi birbirinden farklı yüzlerce hastalık yaratmıştır.
    Her hastalığın kişi üzerinde meydana getirdiği bedensel ayrıca ruhsal etkiler birbirinden çok farklıdır.
    Yalnız hepsi hikmetli bir yaratılışın delilidir.
    Gözle dahi görülemeyen bir virüsün insanı tanınmayacak hale sokması, vücuda giren bir mikrobun bazı zaman teşhis dahi edilememesi, Allah'ın gücünün en ortada delillerindendir.
    Bilim adamlarının tek bir virüsü ortadan kaldırmak için yaptıkları deneyler, araştırmalar Allah'ın yaratmadaki üstünlüğünü gözler önüne serer. Hastalığı veren Allah olduğu için bu hastalığın geçmesi de yalnız Allah'ın dilemesi ile olur.
    Allah dilediği takdirde Şafi sıfatı ile verdiği hastalığı ortadan kaldırır. Gerçekten Allah dilemedikçe tüm dünyanın doktorları, en gelişmiş teknolojik aygıtlar, keşfedilen en son ilaçlar bir araya gelse yine de o kişinin hastalığının iyileşmesi imkansızdır. Kullanılan ilaçların hepsi, hastalığın iyileşmesi için birer vesiledir. Eğer Allah dilerse uygulanan tedaviyi vesile kılarak kişinin iyileşmesine izin verir. Ne var ki Allah dilemedikçe çok basit gibi görünen bir hastalık dahi kişinin ölümüne bahane verebilir.
    Bu durumda insanın yapması gereken, kendi aczinin yanında Rabbinin sonsuz gücünü görebilmek ayrıca sıkıntı içinde olduğu her an O'ndan yardım dilemektir.
    Mümin bilmelidir ki, hiçbir vakit Allah'tan başka bir yardımcı ve de veli bulamayacaktır.
    Hz. Eyüp bu konuda Kuran'da örnek gösterilen, Rabbine teslimiyetli tavrıyla övülen bir elçidir.
    Hz. Eyüp'ün kendisine isabet eden hastalık karşısında gösterdiği güzel ahlak, sabır ayrıca tevekkül tüm müminlere örnek olmuştur: Eyüp de; hani o Rabbine çağrıda bulunmuştu: [Şüphesiz bu dert ve hastalık beni sarıverdi. Sen merhametlilerin en merhametli olanısın.] (Enbiya Suresi, 83)
    Bu çağrının ardından Allah onun duasına icabet etmiş ayrıca onu iyileştirmiştir.
    Hz. Eyüp ise bu hastalığa sabretmenin ve yalnızca Yüce Allah'a yönelip dönmenin büyük ecrini almıştır.