Risalet/Peygamberlik, Allah'ın bir insana teklif ettiği/yüklediği en ağır sorumluluktur. Sıradan insanların kaldırabileceği bir yükümlülük değildir. Peygamberlik, yüklenen sorumlulukların yerine ulaştırılabilmesi için görevin mahiyetine uygun özel nitelikler gerektiren, ağır ve sıra dışı bir memuriyettir. Evet, Peygamberlik insanoğlunun biyolojik ve psikolojik sınırlarını aşan, olağanüstü donanımlarla desteklenmesi gereken bir vazifedir şüphesiz. Allah'ın risalet/Peygamberlikle görevlendirdiği bir insanı örnek ahlakla ve üstün direnç kabiliyetiyle donatmış olması; Peygamberleri yükümlülüğün, insanoğlunun biyolojik ve psikolojik "sıradan" yeteneklerini aşan bir memuriyet olduğuna dair açık işaretlerdendir. Ancak Allah'ın, elçileri üzerinde daha özel destekleri vardır. Allah, elçisini yetim duygularla güçlendirmiş; bunun bir devamı olarak onu "merhametin" özel bir numunesi kılmıştır. Bu duygularla donatılan Hz. Peygamber (s.a.v) bütün insanlığı merhametle kucaklamış, ümmetine ise şefkat fışkıran bir kaynak misali cömert davranmıştır. Dönemin bağnazları tarafından akla hayale gelmedik hakaretle maruz bırakılan, taşlanan, hatta namaz kılarken üzerine türlü pislikler boşaltılan bir Peygamberin beddua etmek yerine "ıslah temennisiyle dua etmesi" hiç kuşku yok ki, Allah'ın doğrudan yardımıyla desteklendiğine delalet eder. Politik, ekonomik, bürokratik, fiziksel ve psikolojik baskılara karşı Resulü'ne (s.a.v) doğrudan ve dolaylı olarak destek veren Allah, Peygamberini olağan dışı/sıra dışı yetkilere (mucizelerle) de desteklemiştir. Peygamberi görevin sekteye uğrama tehdidiyle karşı karşıya kaldığı durumlarda ona "doğrudan ve açık" destek vermiş; savaşta meleklerini, diğer zamanlarda da inkarcıları çaresiz bırakan mucizelerini Resulü'nün emrine amade kılmıştır. Yüce Rabbimiz İnşirah suresinde şöyle buyuruyor: Rahman ve Rahim (olan) Allah'ın adıyla 1. (Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp ferahlatmadıkmı? 2-3. Belini büken, sırtındaki ağır yükü kaldırmadık mı? 4. Ve (sonra da ) şanını yüceltmedik mi? 5. İşte böyle! Şüphesiz güçlüklerle beraber bir kolaylık vardır. 6. Gerçekten de (her) güçlükle beraber bir kolaylık vardır. 7. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. 8. Ve Rabbine yönel; O'na iltica et!...