Allah katında geri çevrilmeyen dualar *Öncelikle güzel bir abdest alıp kıbleye yöneldikten sonra ellerimizi açıp Allah'a "Elhamdülillahi Rabbi'l-alemin" diyerek hamd ü senada bulunmalıyız. "Elhamdülillahi Rabbi'l-alemin", gökleri ve yeri yaratan, kalbimden geçenleri bilen, tüm arzularımı yerine getirmeye muktedir Allahım, Sana şükürler olsun." manasına geliyor. *Cenab-ı Allah'a hamd ettikten sonraPeygamberim'e "Esselâtü ve's-selâmu ala rasûlina Muhammedin ve ala âlihi ve sahbihi ecmaîn"söyleyerek İslam alimleri bu, âdeta, bir kapıyı çalarken , o kapının önünde duran, o kapının kilit ve anahtarlarını elinde tutan Zât'a selâm vermek gibidir. samimiyetle getirilen böyle bir salat o kapının açılmasına vesile olur. *Bir şey isteyince Allah Teala tarafından kesinlikle kabul göreceğine gönülden inanarak duada bulunmalıyız. Sadece ellerimizi değil kalplerimizide de açarak içten gele gele, yana yakıla yalvarmalıyız. Yapılan dualarımızın kabul edilmediğini düşünmemeliyiz. Gerçekten duâ, eğer şartlarına uygun yapılmışsa muhakkak kabul olur. Fakat kabul ediliş keyfiyeti, bizim arzularımızın aynı olmayabilir. Kimi zaman bizim istediğimiz, bizim için hayırlı olmadığından, bir rahmet eseri olarak Allah Teala bize, istediğimizi değil de esas istememiz gerekeni lütuf buyurur. Bazen de duâmız âhiretimiz hesabına geçer. *Dua'yı bitirirken yine salât ve selâmla tamamlamalıyız. Bu şekilde yaptığımız duayı adeta iki salavat arasına alarak Allah Teala'ya takdim etmiş oluruz. *Dua ederken ısrarlı olmalıyız. Bir kere istedikten sonra olmuyor diye tekrar istememek doğru değildir. Gerçekten "İnsan, ben Allah'tan istedim de bana isteğim verilmedi demediği ve istemeye devam ettiği sürece , istediği kendisine verilir. * Duayı sonunda "amin" denir. Bu kelime, "Allah'ım! Yaptığım duamı kabul eyle." manasına gelir. sahabiden şöyle anlatıyor: Bir gece Peygamberimiz ile dışarı çıkmıştık. Dua eden bir adama rastladık. Efendimiz (s.a.v) durup onu dinlemeye koyuldu. Sonra da şöyle buyurdu: "Eğer sonunu iyi bağlarsa, istediklerini hak eder." Cemaatten birisi, "Ey Allah'ın Rasulü! Duayı nasıl bitirmesi gerekir?" diye sorar. Sevgili Peygamberimiz "Amin kelimesi ile. Eğer böyle bitirirse, istediği kendisine verilir." buyurmuştur. *Yalnız ihtiyaç ve sıkıntı anında değil, genişlik ve rahatlık içinde bulunduğumuz zamanlarda da dua da bulunmalıyız. Peygamber ((s.a.v) hadis-ı şerifte, "Kim sıkıntı ve güçlük içinde bulunduğu zamanlarda duasının kabul olunmasını isterse, bolluk ve mutluluk zamanlarında çok dua etsin." buyurmuştur. *Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah bize kendisine nasıl dua etmemiz gerektiğini bildiriyor. "Allahümme" veya "Rabbena" ile başlayan tüm ayetler dua ayetleridir. Bu ayetleri okuyarak Allah'a dua da bulunmalıyız. *Hadis-i şeriflerde belirtilen duanın kabul edilmesine en elverişli vakitler olarak şu zaman dilimlerinden bahsetmektedir: Gecenin son üçte birlik kısmı. Farz namazların arkasından. Secde sırasında yapılan dua. Hac ve umrede yapılan dualar. Ezan okunduğu vakit. Ezanla kamet arası. Yağmur yağdığı zaman. Kur'an hatminden sonra. Gözlerimiz iman hassasiyetiyle yaşardığı vakit. *Hadis-ı şerifte şu kimselerin yaptığı dualar geri çevrilmeyeceğini belirtiyor: *Dertlinin duasını ganimet bilin!(Ebuşşeyh) *Oruçlunun duası red olmaz.(Tirmizi) *Şu üç kişinin hakkını ancak münafık olan küçümser: İslam yolunda saçını ağartmış olan, ilim sahibi ve adil idareci.(Hatib) *Şu üç kişinin duası red olmaz: Çok zikreden, mazlum ve adil idareci.(Beyheki) *Şu üç kişinin duası kabul olur: Ana baba, yolcu ve mazlum. (İbni Mace, Ebu Davud, Tirmizi) *Sıkıntıda duasının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok dua etsin! (Tirmizi) *Duanın kabul olması için iki şey gerekir: Dua ihlas ile yapılmalı. Yediği ve giydiği helalden olmalı. Odasında, haramdan bir iplik olanın, o odada yaptığı dua kabul olmaz. (Tergibüs-salât) *Dua eden kimsenin ya günahı affolur, ya hemen hayırlı karşılığını görür veya ahirette mükafatını bulur.(Deylemi) * Din kardeşi yokken, onun gıyabında yapılan dua. İyileşinceye kadar hastanın, dönünceye kadar hacca ve cihada gidenin duası.) (Deylemi)