Allah her yerde demek caiz mi?

Konusu 'Dini bilgiler' forumundadır ve Beyza tarafından 21 Şubat 2013 başlatılmıştır.

  1. Beyza

    Beyza Moderatör

    Allah her yerde demek doğru mu

    Allah her yerdedir demek, Yüce Allaha mekan ittihaz etmek demektir ki asla caiz değildir. Yüce Allah mekandan münezzehtir, her yerde hazır ve nazırdır demelidir. Yüce Allah dünyayı nur gibi, ışık gibi kaplamıştır demekte yine mekan tayin etmek demektir ki asla caiz değildir.
    Yüce Yüce Allah, kainatla ne bitişiktir, ne içindedir, ne dışındadır. Ya nasıldır?
    İnsan bir .hayal kursa, hayalinde çeşitli işler yapsa, insan kurduğu hayalin içindedir, dışındadır, bitişiktir, ayrıdır gibi bir şey söylenemez. Hayal gerçekte yok ki böyle söylenebilsin.
    Yine insan rüya görür. Rüya gören insan, rüya ne sağındadır, ne solundadır. Ne de bitişiktir. Rüya Yüce Yüce Allahnın kudreti ile devam etse, insan rüyayı gerçek zannedebilir. Yer, içer, hatta rüyasında rüya bile görür.
    Bir ipin ucuna küçük bir demir parçası bağlayıp, öteki ucundan tutarak çeviririrsek, dönen demir karşıdan daire şeklinde görünür. Görünen demire nokta-i cevvale, görünen daireye de, daire-i mevhume denir. Dairenin bu nokta ile hiç ilgisi yoktur. Noktanın hiç bir cihetinde değildir. Daire hasıl olunca bu nokta sınırlanmamıştır. Nokta, dairenin sağında, solunda, önünde, arkasında denilemez. Daire için böyle şeyler ancak onun gibi vehim mertebesinde bulunan varlıklar için söylenebilir. Görünen bu daire mecazdır. Fakat hakikat kaybolmuş, mecaz görünmüş, tanınmıştır.
    Bir misal daha verelim. Hindistanda meşhur bir hikaye vardır. Hokkabazlar padışahın karşısında, oyun yaparken, göz boyamakla, aynada bahçe ve ağaçlar gosterirler. Hakikatte bulunmayan bu ağaçları, büyüyerek meyve verdiklerini gösterirler. Meyveleri koparıp sultana ve seyircilere verirler. Eğer oyun yaparken hokkabazlar öldürülürse, görünen oyunlar, Yüce Yüce Allahnın kudreti kudreti ile, o halde kalır, yok olmazlarmış. Sultan da bu hokkabazları, oyun esnasında öldürtüyor. Bu ağaçların uzun müddet kaldığı, meyvelerini herkesin yediği söylenmektedir. Bu hikaye, doğru veya yanlış olması bir yana, misalimizi aydınlatması bakımından caziptir.
    Işte dünya, yıldızlar, gezegenler, Cennet ve Cehennem ve her varlık, hayal, vehim mertebesinde yaratılmıştır. Yüce Yüce Allahnın kudreti ile devam etmektedir; Yüce Allah ile kainatın yakınlığı, uzaklığı, insanın hayal ve rüyaya olan alakasına benzemektedir. İnsan hayalin şurasında, rüyanm burasındadır, denemez. İşte Yüce Allah ya da böyle mekan tayin edilemez.