Akıllı bir varlık olmanın önemi Cenab-ı Hakk’ın insanoğluna bahşettiği en büyük nimetlerden biri de akıldır. Akıl ile iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırt ederiz. Olaylar arası neden sonuç bağını akıl sayesinde kurarız. Akıl sayesinde yeni bilgiler elde eder araştırmalar yapar ayrıca kendimizi daha da geliştirirz. Geçmişten günümüze kadar yapılan inceleme ve icatlar, bilimsel ve teknolojik gelişmeler hep aklın ürünüdür. Yeryüzünde bulunan diğer canlılar nicelik bakımından çok ve bazı özel yetenek bakımından insandan ileri olmalarına rağmen insan aklı sayesinde tüm canlılar üzerinde hakimiyeti ve üstünlüğü vardır. İnsanı öbür canlılar üzerinde üstün ve hakim kılan özelliği ise sahip olduğu akıl sayesindedir. Mesela bir kuş doğuştan gelen yetenek ile uçabilir. Bu bakımdan insandan farklıdır. Ancak insan aklı sayesinde bilim ve teknolojiyle yaptığı uçaklar sayesinde kuşun sahip olduğu uçma özelliğinide geri bırakmıştır. İslâm Dini ise akla büyük önem vermiştir. Bu sebeble mükellef dediğimiz dinin emir ve yasaklarından aklı olan kişiyi mesul tutmuştur. Aklı olmayan ve akli yeteneği yeterince gelişmemiş kimseleri mesul tutmamıştır. Akıl sayesinde gözümüzün görmediği, kulağımızın duymadığı madde ötesi alemleri de kavrar ve bu alemlerin varlığına iman ederiz. Bu sebeble mâdde itibari ile küçük olan insan akıl ve mana itibari ile kendini aşar. Bilgi ve akıl insanı yanlızca hayvanlardan üstün kılmaz öbür insanlardan da farklı kılar. Kur’ân-ı Kerim’de Âyeti ile akıl ve bilginin insan sağladığı değer ve üstünlüğe değinmiştir.